Düşünceler, düşünceler yağmuruna tutuldum bu aralar. Sanki sadece onu düşünmek için yaşıyormuşum gibi. Hala içten içe inanmıyorum aşka, sonuçta yaşamda bir tek bu duygu, aşk yok ki. Daha önemli duygular var. Mesela evlat sevgisi, anne sevgisi hakikaten anne sevgisini geçebilir miydi aşk? Bir yazıda okumuştum diyordu ki "Eğer sen, seni doğurandan biraz fazla ve seni yaratandan biraz az seviyorsan aşık değilsindir." Gerçekten böyle midir? Nasıl bir şey bu? Ben bu cümleden aşık olduğumuz kişiyi her şeyden ve herkesten daha çok sevmemiz gerektiğini anlıyorum. O zaman aşık olmuş olacağız. Ne bu böyle? Tanrıdan daha da mı çok seveceğiz? Ve yazının devamında diyordu ki " Kimi benden daha çok seversen onu senden alırım. Onsuz yaşayamam deme seni onsuzda yaşatırım." Ben aşık olan kişileri çok cesur buluyorum sırf bu cümleden ötürü. Nasıl dayanılır yaşam kaynağının elinden gitmesine? Belkide bizler şanslıyız bu acıyı hiç yaşamayacak olanlar, kalplerini köreltenler, ruhlarına ve yüreklerine söz geçirenler. Bu acıyı yaşamaktansa yalnızlığı seçenler. Evet, evet belki de biziz cesur olan. Buraya kadar anladığınız gibi ben aşık olmadan aşkı anlamaya çalışan tuhaf bir kızım. Adım Rüya. Sende benimle bu çıkmazlığın içinde yolculuk yapacak kişisin. Hazırsan başlayalım. 🌹
Sırf kuzeni için Mardin'in Acımasız ağasına kurban edilen Larin...
Annesi için berdeli kabul eden Baran ağa...
Kuma yoktur!
Bol bol +18 sahneleri olacaktır!
Bunları dikkate alarak okursanız çok
sevinirim canlarım:)
Kıskançlık bol bol vardır!