"Ağzı açılmayan bir ejderha gibi. Göğsüne vuran her nefesinde, sıcak buharın yaktığı her soluğunda ölüyordun sen. Nefes versen yakacaktın kendini, vermesen ölecektin. Her durumda yanmaya mahkumdun.
Ben sadece..."
"Sen sadece, her gün ölüşümü seyrettin."
Bir mahzen, iki kader, tek bir yol.
Wattpad'de çığır açacak iki karakter.
Aren Pusat.
'Orası Mahzen'in kapısı. Ve sen o kapıyı açarsan bir daha geri dönemezsin kızıl.'
Ayşin Tekay.
'Yaşamam ya da ölmem umrunda değil. Söylesene Aren. Sen beni zaten gözden çıkarmadın mı?'
Ölümcül bir bağ.
'Ben olmazsam başaramazsın.'
'Şimdi, birbirimizi hiç görmemişiz gibi yap tamam mı? Hiç tanışmamışız gibi. Evine dön.'
'Seni inat uğruna elde etmeye çalıştım ben. Sevdiğim, aşık olduğum falan yok.'
'Sen kimsenin kafese koyamayacağı bir kuşsun.'
Hatalar, bedel ister.
'Vazgeç. Öleceksin n'olur vazgeç!'
'Ölüm benim için sadece bir ödül.'
'Senin o ödülün bana nefes aldırtmaz.'
Kumpaslar, oyunlar, tuzaklar, silahlar, tetikler, tetiktekiler.
Aşk her şeyin üstesinden gelir mi?
"Beni unutma Aren Pusat.
Çünkü ruhuma iliklenen iyilik sandığım kötülüklerini ben unutmayacağım.
Ve sana yemin ederim ki, sen de beni unutamayacaksın."
MAHZEN #1
"Tatlı dile, güler yüze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözlerim karşı masaya kaydı. Dirseklerimi masaya yasladım, elimdeki rakı bardağını masaya indirdim usulca.
Geldiğimden beri bakışları bakışlarımdan ayrılmayan adama gülümsedim nazlı nazlı. Daha sakin ve yumuşak ve sessiz çıkmaya başladı sesim,
"Aşkınan bakışan göze
Doyulur mu, doyulur mu?"
Kollarını göğsünde bağlamış, bal gözlerin sahibi bana cürretkar bakışlarla bakmaya devam etti, bir ara dudağının köşesi kıvrılır gibi oldu yanımda oturan insanlar umurunda değildi o kendinden emindi. Geceyi onun kollarında bitireceğimden emindi.
***
Hikaye tamamen kurgudur. Gerçek olay ve kişilerle alakası yoktur.