FARAZİ
  • Reads 27,200
  • Votes 1,315
  • Parts 6
  • Reads 27,200
  • Votes 1,315
  • Parts 6
Complete, First published Jul 12, 2018
Mature
"Benim adım bu değil." diyerek, şehzadenin huzuruna çıkmadan evvel ezberletilen kaideleri zihnimden uzaklaştırdım. 

Kaideler umurumda bile değildi. Onun gözlerinin içine bakmıştım, masmavi okyanusu anımsatan korkutucu gözlerinin içine. Karşısında kafamı kaldırmıştım ve tek ümidim, karşısında kaldırdığımın kafamın yerinde kalmaya devam etmesiydi. Buradan, musalla taşına götürülme ihtimalimin olduğunu biliyordum ancak yine de, korkunun duygularımı ele geçirmesine izin vermedim, korkunun esiri olmayacaktım. 

Eğer korkunun önünde diz çökersem, sırtımı bir daha dikleştiremezdim.

"Benim adım Mehir. Bu değil, Mehir..." dediğim an, veliaht şehzadenin okyanus mavisi gözlerinden yangının alevleri sıçramaya başlamıştı, gözlerinin hissettirdikleri saraydan soyutlanmamı sağlıyordu. Saraydan, ait olmadığım ve nasıl geldiğimi bilmediğim bu eski çağdan soyutlanıyordum. Ziyadesiyle sert yüzünü bana çevirdi, dudaklarından kalbime zehirli oklar yollayan sözler çıktı. 

"Ne dedin sen?"

*Bütün Hakları Saklıdır.*

Kapak tasarımı, @wizardestina 'ya aittir. 

🦋Başlangıç 14.02.2021🦋
All Rights Reserved
Sign up to add FARAZİ to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Trabzon Çirkini cover
90'lar Yeniden cover
Arka Sokaklar SelMes Senaryo cover
YAŞAMAYANLAR (KİTAP OLUYOR) cover
bir başka hikaye | texting cover
UNUTAMAMAK  cover
SİYAH KELEBEK  cover
Seviyorsan Fısılda  cover
Karanlıkta Randevu cover
KARANLIĞIN OĞLU cover

Trabzon Çirkini

42 parts Complete

Zihni birçok benliğe bölünmüş bir kız... Onu o bölünen kişiliklerinden kurtarmaya çalışan bir çocuk... /\ Sözcüklerin anlamını yitirdiği araf denen kısımda ikimizin ruhları idam edildi. O an gözlerimizin birbirine değen gözbebekleri birbirine uzattı ellerini. Akan her damla yaş çektiğim her acıdan intikam aldı. Büyük bir savaş başlattı gözlerimiz. Bu savaşta kazanan olmayacaktı. Yenilen olmayacaktı. Galibiyet kavramı çöplüğe atılmıştı. Ve her horoz kendi çöplüğünde öterdi. Galibiyet çöplükte yok oldu. Acıyan canımı avuçladı adam. Avcunu yakarım diye korktum. Avcunda yok olurum diye korktum. Halbuki yok oluşum en güzel de avcuna yakışırdı ya. "Bir gün ölürsem, ellerinde olayım." diye fısıldadım.