Aşkın Durağı
  • Reads 48
  • Votes 0
  • Parts 2
  • Reads 48
  • Votes 0
  • Parts 2
Ongoing, First published Jul 12, 2018
Mature
Bir yıl önce kış günü otobüs beklerken durakta nerden bilebilirdiki aşık olacağını.Durakta başbaşa kaldığı bu adam ile bir kaç dakika geçen  zaman diliminde adam konuşmak için çabalıyordu.Eylül ise duyabildiği  kadar cevap vermişti.Özellikle adam nerede oturduğunu sorduğunda "İzmit"dedi Eylül.Adam ısrarla tam olarak nerede oturduğunu sorunca yine aynı cevabı aldı.Bir şey daha sordu adam Eylül'e  ama duymadığı için cevap veremedi,sadece tebessüm etti.Belkide adını sormuştu.Sonra otobüs geldi ve bindiler.Bir kadın yakın bir yerde ineceği için yerinden kalktı ve Eylül hemen oraya geçip cam kenarına oturdu.O adam da hemen yanına oturdu,bunlar olurken Eylül'ün nedensizce yüzü ısınmaya başlamıştı,sebebini bilmiyordu .Neden kalbi deli gibi atıyordu ki?Yüzünü cama doğru döndü ve ineceği ana kadar hiç bir yere bakmadı.Sonunda ineceği yere vardı ve otobüsten indi.Bir kaç adım attıktan sonra arkasına dönüp baktığında onunda baktığını gördü ve bu durum bir kaç kez  daha tekrarlandı.Birbirlerinin ardına  baka baka gittiler.Peki bir daha yolları kesişir mi dersiniz?





Okuyup anın tadını çıkarın.Hikaye bu şekilde başlıyor umarım beğenirsiniz?
All Rights Reserved
Sign up to add Aşkın Durağı to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Edebiyatsal İşler || •Öğretmen by sakaryalideli
53 parts Complete
Tamamlandı. Edebiyat dediğin şey, insanları hayal dünyasına sürüklemekten başka ne işe yarar ki? Hayır, oturup "Bu adam neden kırmızı perdeleri tasvir etmiş?" diye düşünmek yerine perdeleri açar, dışarıya bakarsın, işte çözüm bu kadar basit! Yok Şiirlermiş yok romanlarmış. Bir de ortamlarda "Dostoyevski okudum" diye hava atanlar var amınakoyayım ben onların! Dostoyevski sana elektrik faturanı mı ödedi, yoksa marketten indirim kuponu mu yolladı? Yok, efendim "ruhun gıdası"ymış. Ruh, çorba mı ki gıdaya ihtiyaç duysun salağa bak! Aç bir belgesel izle, hem öğrenir hem vakit geçirirsin. Ama yok, illa kitap okuyacağız. Siz okuyun abi ben okumayacavim Ben sinirli sinirli söylenirken Hazan kaşlarını arşa kadar kaldırmış bir hale "Ahu sus" diyordu. "Ne suscam abi ya bak şimdi dinle bi bana hak vereceksiniz!" Hazan sinirle "SUS GERİZKALİ YETER SABAHTAN BERİ SÖYLENİYORSUN-" derken lafını kestim. "Edebiyat dersinin amacı nedir? Cidden, bunu biri açıklayabilir mi? Bir de "Bu yazar burada ne demek istemiş?" diye soruyorlar ya o zmab onları öldüresim geliyor!" "Ahu-" "Abi dur bir! Ben nereden bileyim, yazarla kahvaltıya mı çıktım? Belki adam sadece mavi gökyüzünü seviyor, sen kalkıp "Burada özgürlüğe bir gönderme var" diyorsun. Sanki yazar miting yapıp "Özgürlük nedir?" diye sormuş. Bir de metin analizleri yok mu? "Bu cümleyle halkın acılarına değinmiş." Hayır, adam o cümleyi yazarken sadece kahvesini dökmüş olabilir, bu kadar derine inmeye gerek yok! Finalde de "Şair burada ne hissetmiş?" diye sorarlar-" "AHU OĞUZ HOCA ARKANDA SUS ARTIK!" Bir anda lal oldum. Sessizce bana bakıyordu gözlerinde saf bir sinir ve öfke vardı. Hoca kollarını göğsünde birleştirmis bir halde kaşlarını çattı ve "Ka'rı pür-sükûn ve mütevahhşi bir kız." diyerek onu takip etmem için elini salladı.
You may also like
Slide 1 of 10
Mafya                                     ( birinci kitap) cover
KOMİSERİM (Abimin Arkadaşı) +18 cover
orenda +21 cover
NE MÜNASEBET - Yarı texting cover
SEVDA KONMUŞ DALLARIMA  cover
KADERİN ÇİZDİĞİ YOL  cover
BERDEL (+18) cover
MAHİ (Mahalle Hikâyesi) cover
Edebiyatsal İşler || •Öğretmen cover
EKSTREM cover

Mafya ( birinci kitap)

82 parts Complete

Konu: Bir hemşire işine yine her zamanki gibi geç kalır ve patronu onu işten kovar, hemşirenin Nehir diye bir arkadaşı vardır ve ona iş ilanı verebileceğini söyler. Hemşire eve geri döndüğünde akşama kadar iş arar fakat bulamaz, bu yüzden de arkadaşı Nehirin dediği gibi iş ilanı verir... İşte her şey o ilana cevap geldikten sonra başlar.