Kırağı ve Ateş
  • Reads 2,160,973
  • Votes 88,440
  • Parts 66
  • Reads 2,160,973
  • Votes 88,440
  • Parts 66
Complete, First published Apr 26, 2014
©Tüm hakları saklıdnır.

Sen benim cesaretimsin Arel. Sen benim, bir insanın boğulmadan önceki son çırpınışlarında hissettiği umudumsun.

Keşke bunun için zamanım olsa, kalbinin her santimini tek tek fethederdim.

Hiç doğmamış olmayı dilerdim senden önce ama şimdi hakkında şükrettiğim tek şey sen ve senden sonrası.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Kırağı ve Ateş to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
DÜŞ KAPANI  by umudun_zirvesi
36 parts Ongoing
"Yapma..." diye fısıldadım ellerinin arasında kalbim can çekişirken. Belimdeki ellerini kullanarak beni kendine bastırdığında aldığım kesik nefesler birer iniltiye dönüşerek dudaklarımın arasından firar etti. Boynuma gömdüğü yüzünü eğerek kokumu içine çekti. Sıcak avuçları bedenimi keşfe çıkarken dokunuşlarının yarattığı azapla hissettirdiği sıcaklığı karşısında titredim. Boynuma sürtünen dudakları köprücük kemiğime doğru kayarken ne kadar istemesem de boynumu eğerek birnevi ona kolaylık sağlamış oldum. Dudakları köprücük kemiğimdeki o boşlukta oyalandığında sıcak dudaklarını tenimde hissetmem uzun sürmedi. Kısık iniltiler dudaklarımdan dökülürken ellerinin arasındaki bedenim yaralı bir kuş misali ölmemek için adeta çırpındı. Dudaklarının altındaki tenim bu kez soğukluğumla değil, onun sıcaklığıyla kas katı kesilmişti. Dudakları omzuma doğru ilerlediğinde belimdeki elini tenimdeki her bir zerremi hissetmek istermiş gibi yavaşça yukarı çıkardı. Elini saçlarımdan geçirip bir çırpıda arkaya iterek kendine alan açtı. Kokumu solumadan duramıyormuş gibi yüzünü sabırsızca boynuma gömüp kokumu içine çekerek soludu. "Gidemezsin..." diye fısıldadı çaresizce. Omzunu tuttuğum elimin tırnaklarını durmasını ister gibi omzuna geçirdim ama acı sanki o an tesir etmiyor gibiydi. "Beni bırakıp gidemezsin! Herşeyim olmuşken şimdi beni terk edemezsin! Burada kal, al intikamını. Ne yapmak istiyorsan yap bana ama sakın gitme benden Liva. Kabusum olup hayatımı cehenneme çevir ama yinede gitme benden sevgilim..." Kalbim onun bu sözleri karşısında acıyla kanadı. Ve atan her bir kalp atışının bedeli akan bir damla kanın esaretine gizlenerek teninin yarattığı ateşi harladı. Ateşimin yaratıcısı avcımdı, bense bugün o ateşe direnmek yerine bu kez yanmayı seçmiştim.
Benim Savaşım (TAMAMLANDI) by letorian
25 parts Complete
"Niye bakıyorsun öyle? Güzel buldun galiba. Aldanma sakın. Benim dışım içimdeki çirkefi kapatmak için böyle." Alaycı bir gülüşü yerleşti yüzüne. "Yaa öylemi diyorsun?" Ben ona daha gerçekçi bir gülümseme gönderdim. Başımı salladım hevesle. Vücut dilim söylediklerimi desteklesin diye uğraşıyordum. "Niye öyle bakıyorsun bana? Acimiyorsun inşallah. Acıma acınacak hale düşersin. Sen biliyorsun benim gerçek yüzümü değil mi?" Başını salladı. Ben konuyu değiştirecektim ama o aldı bu işi üzerine ben öyle sandım en azından. "Acaba sen bir çiçek olsan ne olurdun?" Kolay bir soruydu. Hiç düşünmeden cevap verdim. "Kaktüs tâbi benim dikenlerim var biliyorsun. Üstelik sen beni onları kullanırken de gördün." Timur'un yüzü acı çeker gibi buruştu. Elindeki kadehten bir yudum aldı. Bazı insanlar gözlerinin önündeki acı gerçeklere bilinçlerini kapatabilirler. Sanki onları hiç görmemiş gibi olabilirler. Timur onlardan değildi. Kendi kendisine mırıldanır gibi konuştu. "Mimosa pudica... Küstüm çiçeği" Elini boşluğa doğru uzattı, sanki sadece onun dokunabileceği bir şeye dokunur gibi kımıldadı parmakları. "Dokunursan pıt içine kapanır. Ama dokunmazsan renkli, neşeli, capcanlı. Tıpkı senin gibi değil mi?" Onun baktığı noktaya baktım. Onun gördüğü şeyi görmeye çalıştım. Ama o an duygusallığa kapılamazdık. Neşeli maskeme bir zırh gibi sarıldım. "Niye seni ikna edemiyorum?" Aynı alaycılıkla baktı yüzüme. Derin bir nefes aldı. "Beni merak edip neyim var diye kontrol etmeye geldiğin için... Gerçek kötüler bunu yapmaz." Elindeki kadehten son yudumu aldı.
Kalb-i Haiz by Bilge-dede
9 parts Ongoing
Erzurum'un küçük kırsalına sürgün edilen kıdemli polis, bir sabah karşılarına çıkan bir davayla yeniden işine sarılır. Yeni tayin olan yardımcısıyla birlikte esrarengiz cinayetlerin peşine düşer. Bu davada karşılarına çıkan zorluk ve engellere rağmen inatla davayı kimseye kaptırmazken hiç beklemediği bir durumla işler tepetaklak olur. Bir tarafında kurbanlarınız kalplerini söküp ortadan kaybolan bir katil, diğer yandan battığı bataklığa daha fazla saplanmasına neden olan rakibi... İşi bir hayli zor olurken girdiği bu çıkmazdan sağ salim çıkabilecek midir? *** "Nevra," Parmakları kolumu tutmak için dokunduğunda koluma bir elektrik akımı verilmiş gibi titreyerek geri çekildim. O anlık gerginlikle adımımı yanlış tarafa atmak gibi bir hata yaptım. Sırtım sert göğsüne çarptığında kaçmamam için kolunu hızla belime doladı. "Bedenin kaçarken bile bana sığınıyor." Nefesini boynumda hissettiğimde nefesimi tuttum. Dudaklarını bilerek kulağıma sürttüğünde titrek bir nefes verdim. Belimi canımı yakmayacak kadar hafif, kaçamayacağım kadar sert tutuyordu. "Titreme!" Titrememden hoşlanmamış gibi öfkeyle soludu. Titrememin sebebini korkudan sanmış olmalıydı. Oysaki ben öfke doluydum ve tenime değen nefesinden bile iğrenti duyduğum için titriyordum. "Sana zarar vermek istemiyorum, titremeyi kes!" *** Kapak tasarımını benim lavanta kokusu yapmıştır. @lavanta-chan 🌺
You may also like
Slide 1 of 10
KONUK SEVMEZ DENİZ cover
İMDADIM cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Wattpad Kitap  Önerileri cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
Kara Gül  cover
DÜŞ KAPANI  cover
TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL) cover
Benim Savaşım (TAMAMLANDI) cover
Kalb-i Haiz cover

KONUK SEVMEZ DENİZ

14 parts Ongoing

❝Burası Karadeniz, burada hiçbir aşk mücadelesiz olmaz.❞ "Karadeniz'e eskiden Konuk Sevmez Deniz derlermiş," dedi. Sesindeki buz dağı yüreğimi titretti. Bunu daha önce hiç duymamıştım. Demek hırçın dalgaların sahibi olan Karadeniz'e Konuk Sevmez Deniz diyorlardı. İlk kez duyduğum için olsa gerek garibime gitmişti. Ben de buraya gelen bir konuktum. "Peki ya, öyle mi?" diye sorduğumda bakışlarımı usulca ona kaldırdım. "Burası gerçekten konuk sevmez mi?" "Sevmez," dedi Kuzey net bir dille. "Alır, götürür, öldürür seni. Sen de elbet gideceksin buralardan, ait olduğun yere döneceksin. Buralar hiç konuk sevmez." Bir düşman kapıyı çalar. Elinde ölümle bekler. İmkânsız bir aşk başlar.