Dışarıda hava çok güzel ve siz sokakta adım adım ilerliyorsunuz.Kuşlar öterken şarkılar mırıldanıyor, rüzgar hafiften saçlarınızı havalandırıyor, karşıdaki çocuklar koşturarak top oynuyor, sandalyesine kurulmuş saçlarına aklar düşen bakkal amca o kocaman gözlüklerini takmış yine veresiye defterini gözden geçiriyor, ilerideki genç bir kadın kızının saçlarını özenle örüyor ve ardından minik buseler konduruyor.İşte o an gözlerinizi kapayıp derin bir nefes alıyorsunuz.Temiz havanın ciğerlerinize dolduğunu hissediyorsunuz.Sonra kirpiklerinizi yavaş yavaş aralıyorsunuz ve gerçeklerle baş başa kalıyorsunuz.Tüm mutlu anlar bir bir yok oluyor.Harelerinizi değdirdiğiniz her bir yere son veriyorsunuz.Kara bulutlar gökyüzünü büsbütün kaplıyor ve ardından yağmur damlaları düşmeye başlıyor yeryüzüne.Kuşlar sükuneti seçerken meltem rüzgarı hırçınlaşıyor, poyraz olup darmadağın ediyor her yeri,her zerrenizi. Çocuklar hiç olmadıkları sokağı terk ediyorlar, yaşlı bakkal amca tahta sandalyesi ile yerle bir olurken veresiye defterinin sayfaları uçuşuyor, genç kadının elinde bir toka hüngür hüngür ağlıyor.Ciğerlerinize doldurduğunuz havanın kirliliği ile nefes alamaz hale geliyorsunuz.Çünkü bunların her biri içinizdeki imgeleri temsil ediyor.Güzel günler, çocuklukta yaşamak istediğiniz anılar, bir aileye olan ihtiyacınız ve annelik duygunuz.Bunların hepsini içinizde bir bir öldürüşünüz kaçınılmazdır.Ve adım adım yürüdüğünüz o sokak kalbinizin sokağıdır.Her bir duyguyu katlettiğiniz sokak.Kirli havasını temizmiş gibi soluduğunuz sokak.Yaşadığınızı sandığınız ama çoktan ruhundan kopmuş bir ölü olduğunuzu anladığınız o sokak.İşte gerçeklerle bir başınıza kaldınız.Yolunuza devam ederken ister yanınıza yalanları alıp da mutlu rolü oynayın, isterseniz de gerçeklerle kahrolmayı seçin.All Rights Reserved
1 part