İnsanlar, senin gibi sessiz birinden uzak durabilirler. Elbette, bu onların hakları. Ne de olsa iletişim mühimdir, değil mi?
Sadece bilmiyorlar. Seni eskiden beri tanımıyorlarsa eğer; bir dilinin olduğunu, billur gibi bir sesin ve inci gibi dişlerinin olduğunu bilemezler.
Senin için hayatın böyle daha kolay olduğunu bilmiyorlar. Yalnızca yazmak, duymazdan gelmek, anlamazdan gelmek... Bunlar öyle basit ki, bir oyun gibi senin için.
En azından öyleydi.
Daha sonra bir şeyler değişti.
Artık çığlık atmak zorundaydın. Dilin damağına yapıştığında su dilenmek, haykırmak zorundaydın bazen.
Kalemin parmaklarının arasından kayıp gitmişti ve seni sesine kavuşturana dek değişim, seni tepetaklak edecekti.