Sana gelemediğim nice zamanın kaçında aya beş kalmışken yattığım yerden yıldızlı gözlerinin hayaline daldım. Çizdim yüzünü, geceden siyah saçlarını, okyanus gözlerini ve daha nicelerini. Bir kalbini çizemedim. Bir yüreğine yuva yapamadım. Kaldırım bekçisi bile oldum sana. Malum, ne zaman geleceğin pek belli olmuyor. İçimin içine gelirken de belli etmemiştin. Çok ani olmadı mı sence de? Hayır hayır şikayet etmiyorum. Sadece soruyorum. Sen anla olur mu? Sesinin özleminden kafamın içindekileri susturamıyorum. Düşüncelerime söz geçiremez oldum. Sen olsaydın diye cümle kuracak oluyorum. Ama zaten sen varsın. Sadece bende değilsin. Yanımda yoksun. Ne zamandır gül kurusu dudaklarının kıvrılışını göremez oldum. Gülümsemenden bahsetmiyorum zira sen gülmezsin. Cümlelerinden söz ediyorum şu akıl çelenlerden hani. Hayalin gelip yanıma kurulmasaydı belki de bu hasret ağrısı yoklamazdı. Kim bilir. Biliyorum ki sen bilmezsin. Şu an yanımda uzandığını da bilmiyorsun mesela. Sen çok şey bilmiyorsun. Kendimle seni kavuşturmaya karar verdiğim gün öğreneceksin. Nabzım anlatacak sana. Şah damarım adını sayıklayacak. Göreceksin o gün şah damarımda kilitli saçlarını. Çok ağlama olur mu? Ben yaptırırken hep gülümsemiştim sen de gülümse. Çokça kıvır dudaklarını. Yüreğim yerinden hoplasın. Kirpiklerim önünde diz çöksün. Her bir yerim sana sarılacak olmanın şerefine kavuşsun. Öyle bir kapat ki gözlerini kirpiklerinin üstünde yatak sereyim. Bir ev yaparım orada. Sende kalmaya geldiğimde orda yanımda uyursun. Göğsümde uyut başını. Seni sevdiğim zamanın kaçında adımı fısıldasın tanrı kulağına. Belki sende seversin.
14 parts