Loş bir odada gözlerimi açtım. Duvarda belli belirsiz resimler, belli belirsiz notlar vardı. Yaklaştım, resme baktım. Furkan ve sarışın bir kız. Duvara biraz daha yaklaştım ve yanındaki notu okumaya başladım.
"Sevgilim, benim küçük kraliçem,
Seni bugün daha çok özledim. Kokun burnumdan, gözlerinse göz kapağımı ne zaman kapatsam yanımdaymışsın gibi gözümün önünden gitmiyor. Açıkçası bu durum ne olursa olsun beni biraz ürkütüyor. Bir daha göremeyeceğim birini bu denli özlüyor, bu denli yanına gitmek için çabalıyor oluşum insanların dikkatini çekmeye başladı, küçüğüm.
Annem uyuşturucu kullandığımı öğrendi. Kızma sakın. Senin yokluğuna katlanabilmemi sağlayan tek madde o. Ceza diye babannemin yanına gönderiyorlar. Yaz tatilinde elbette geri döneceğim. Geri döndüğüm zaman her gün olduğu gibi yanına gelmeye devam edeceğim güzelim. Özleme beni olur mu? Doğum gününde yanına geleceğim. Aynı toprakta ruhlarımızı karıştıracağım."
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024