Bir kadın olarak yazdığım bu hikaye, 9. sınıfta 14-15 yaşındayken tanıştığım bu platformda farklı yollara (hikayelere) sapıp yıllar içinde süregelen bir alışkanlık haline getirdiğim mastürbasyonu başladığım yerde bitirme gayretidir. Fikrimce eğer bir alışkanlık bırakılamıyorsa kişi alışkanlığına değil, alışkanlık kişiye hükmeder hale gelmiştir. Bu bakımdan denebilir ki bu yazılarda biraz da kendi hayatının iplerini eline alma konusu işlenmiştir.
Her insanda olan üreme içgüdüsünü, cinselliği veya şehveti reddetmeyen; içe konan bu doğal dürtülerle barışık olan bu hikayede şehveti giderme yöntemi olarak p*rnoyla beraber yürütülen mastürbasyon tamamen reddedilmekte, herhangi bir tetikleyici olmaksızın (cinsel düşünceyi uyaran herhangi bir yazı-görsel olmaksızın) devam eden mastürbasyonsa tasvip edilmemekte, olmasa daha iyi olur denmektedir.
Bir diğer desteklenen düşünceyse cinsel enerjiyi boşa akıtmaktan ziyade bu enerjiyi kariyer/kendini geliştirme gibi konularda ilerlemek için itici güç olarak kullanma fikridir. Esasen Nofap akımı olarak dünyada destek gören bu düşünce elden geldiğince bu hikayede sunulmaya çalışılmıştır. Elbetteki bir dayatma söz konusu değildir, okuyucuya yeni bir bakış açısı sunmakla yetinilmiştir.
Hikayeye 18 yaşlarında başlamış olup başlardaki düşüncelerimin zamanla değiştiğini bundan ötürü hikayenin sonuyla başı arasında ufak tefek düşünsel farklar olabileceğini belirtmek isterim.
Bu hikayede yaş sınırı yoktur, herkese kapı açıktır. +18 seks ifadelerine, cümlelerine ya da başlıklarına rastlamayacaksınız. Bu hikaye bir seks hikayesi değildir.
Önsözü güncelleme tarihi : 10.02.2021
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı?
Bir başkasının kimliğiyle evlenmek mümkün müydü? Gerçekten nikâhta bile sahtekârlık yapılabilir miydi? Başına gelene kadar Bige Saka bunun mümkün olduğunu sanmıyordu. İlk görüşte aşktı onunkisi, bu yüzden âşık olması ve duygularına yenik düşüp evlenmesi çok hızlı olmuştu.
Evlendiği gün sevgilisinin bir dolandırıcı olduğunu öğrenmişti. Üstelik zaten evliydi ve başka bir adamın adını, soyadını, kimliğini hatta gerçeğinden ayırt edilemeyecek imzasını kullanarak Bige'yi evlendiklerine inandırmaya çalışmıştı. Son ana kadar Bige bu gerçeği görememişti. Peki, nikâh cüzdanında adı geçen gerçek Karun Kalender kimdi? Evlendiğinden haberi var mıydı?
Böyle bir durumda nikâh geçersiz sayılırdı değil mi?
"Ne demek nikâh geçerli?" Şaşkına dönmüş bir halde avukata bakıyordum. Benden haberi bile olmayan bir adamın karısı olduğumu mu savunuyordu?
"Üzgünüm Bige Hanım," dediğinde olağan bir şeyden bahseder gibi sakindi. "Nikâh memuruna kadar her şey gerçek. Eski sevgiliniz Serhat Bey ile o masaya oturduğunuzu doğrulayacak hiç görgü tanığınız yok. Bu nikâhın başka bir adamın kimliğini kullanarak kıyıldığına dair hiçbir kanıtınız yok. Böyle bir durumda yapılacak en mantıklı şey Karun Bey'i bulmak ve ona olanları anlatıp boşanma evraklarını imzalatmak." Bu adam ne dediğinin farkında mı? Bahsi geçen adamın benden haberi bile yoktu.
Karşısına geçip ona ne diyeceğim? Senin ruhun bile duymadan evlendik hadi şimdi de boşanalım mı?
Bu koskoca bir saçmalıktı!