Aşık olmak gökyüzüne benzerdi, uçsuz bucaksızdı, gökyüzüne benzerdi çünkü; ona bakardınız ama ne kadar uzakta olduğunu bilemezdiniz. Aşk dünyanın en tatlı mutluluğuydu ona göre. Yaşayamamıştı ama böyleydi işte. Güzeldi aşk. Güvenmekti, sevmekti, mutluluktu, tapmaktı, sakınmaktı, kıskanmaktı...
Aşk birçok şeydi ona göre. Ta ki aşık olduğu kişinin ona verdiği tek şeyin acı olduğunu görene kadar...
Gerçek aşk unutmayı değil, vazgeçmeyi gerektirirdi.
Derin'in takıntısı olacak artık Baran...
Ve bu hikayede biri daha var...
Her düştüğünde Derin'in elinden tutup kaldıran bir yakışıklı daha...
Peki ya neler olacak ?
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."