AV
  • Reads 377
  • Votes 6
  • Parts 4
  • Reads 377
  • Votes 6
  • Parts 4
Ongoing, First published Jul 31, 2018
Parçalandığında sarılabileceğin tek kol kendinki.
Diğerleri önce acır sana, bir kez daha parçalanırsın.
Elde var iki, nerene neyine paylaşırsın ki acını?
Duvarların dili yok, kahve içtiğin kupalarında ağzı lekeli.
İnsanların hem dili hem ağzı var, ama kapanmıyor.
Hiç kapanmıyor, sana konuşuyorlar duyuyorsun.
Sana konuşuyorlar duymuyorsun, duymak istemiyorsun.
Tıkasan bu sefer kalbine çekilen silahları duyamıyorsun.

En derinden batıyor buz kesikleri. Soğuk ve keskin.
Sevgiyle aşkla yanan kalbini buz kesti yetmedi kırık dökük.
Yere düşen her parça gözlerinden, 
Buz tutmuş hayallerinden..
Ne zaman o parçalar yere düşer, o zaman hayal kırıkları,
Hayat kırıklığına dönüşür. 
Eskisi gibi olamaz, olamazsın. Yüzleşemezsin yenilirsin.
Teslim tek çaredir, yani öyle sanırsın. 

Lakin gözden kaçırdığını bir şey fark edersin. 
Hala batıyor derinden. 
Hala duvarlar sessiz, kupaların ağzı kahve lekeli.
Konuşuyorlar; sana, başkasına, başkalarına.
Duyuyorsun; söylenenleri, söylenmeyenleri, söylenmek istenenleri..
Öğreniyorsun; hayat denilen kırıklıkları,
Ve öğrenmek istemeyeceğin dil kuklalarını.

Sözleri, yeminleri. 
Omuzların dik kalbin kırık dökük. Dik durdukça batıyor.
Çeneni kapatıyorsun, pusuda yatan bir savaşçı gibi.
Ne kadar az dil kuklası o kadar küçük beklentiler.
Gülmüyorsun, gülüşünü bile ele geçirmek isteyenlere karşı.
Sadece susuyor ve silahını en yakınında tutuyorsun.
Tutuyorsun, yalnız onu. Kimin elini tutsan,
Gün gelip boynundan pençeleriyle tutulacağını biliyorsun.
Tek kişilik bu savaşta bir başkası için gard indirilmeyeceğini.
All Rights Reserved
Sign up to add AV to your library and receive updates
or
#238rekabet
Content Guidelines
You may also like
Hacker by Son_anka
87 parts Complete
"Kahretsin! Bu nasıl bir sistem!?" Sinirle arkama yaslanıp ellerimle yüzümü avuçladım. Saatlerdir sisteme giriş yapmakla uğraşıyordum ama bir türlü giremiyordum. Sistemleri fazla kuvvetliydi. Hemde bir şirkete göre fazlasıyla kuvvetliydi. Bu daha çok şüphelenmeme neden oluyordu. Tam tekrar deneyeceğim sırada telefonum çaldı. Arayan Maske idi. Telefonu hızlıca açtım. "Ne buldun?" Ses değiştirme cihazını kullanıyordu. Bu yüzdende sesi çok cızırtılıydı. "Daha giriş yapamadım." Yürek yedim belki de ama doğruyu söylemiştim. "Şafağa kadar kayda değer bir şey bulamazsan kendine kaçacak delik ara." "Efendim, sistemleri çok güçlü. Normalde bu kadar uzun sürmezdi. Lütfen, biraz daha süre verin." "Sana yeterince süre verdim." "Bir gün daha efendim. Lütfen." Telefondan cızırtılı sesler gelmişti. Sanırım nefes veriyordu. "Yarın şafağa kadar vaktin var." Bir şey dememi beklemeden telefonu suratıma kapatmıştı. Hızla tekrar işe koyuldum. Umarım yarın şafağa kadar kayda değer bir şey bulabilirim... (Bu kitabı okuyan/okuyacak olanlar size başta saçma gelse de sonradan ileriki bölümlerde ne olduğunu, neden olduğunu açıklıyorum! Çok saçma, bu ne ya, ne alaka, tarzında yorumlar yapmadan önce sabırla diğer bölümleri okumanızı rica ediyorum! Arada sırada yine de saçmalıklar olabilir, ki bu çok normal bir sürü kitapta var, onlar içinse şimdiden özür dilerim!) * 17/02/2023 Notu: Kitap düzenlenmiştir! *
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
Ateş'in Evi cover
12:30 SEANSI cover
MEZAR cover
Hacker cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
HAYATTA KALMA SANATI cover
Mafya'ya Mahkum +18  (BxB) cover
Cehenneminden Alacaklıyım +18 cover
KUZEY (+18) Düzenleniyor  cover
MAHKUM cover

Ateş'in Evi

51 parts Ongoing

Siyah Güz Semti denilen ruhsuz insanlarla dolu bir yerleşim yerine annesi ile birlikte taşınmak durumunda kalan Destina durumdan hiç memnun değildir. Üstelik devasa evleri eski, bakımsızdır ve tuhaf birkaç komşunun bulunduğu, orman yakınlarında ıssız bir kesimdedir. Sağlarında kalan evin penceresinde kimi zaman kendisini izlerken yakaladığı insan silueti ise gün geçtikçe Destina'nın daha çok dikkatini çeker. Ve bu yabancı adamla tanışması gecikmez. Rahatsız edici olaylar başına gelirken ve huzursuz geceleri gitgide zorlaşırken Destina, vücut ısısını yükselten bu çekici komşuya güvenip güvenmemekte kararsızdır. Çünkü ortada, başına kötü şeyler gelen genç kadın haberleri dolaşmaktadır. Ve o evde olmalarına feci takmış, kimliği bilinmeyen bir tehditkar.