O benim limanım.Dışlanmadığım,sevildiğim tek yer.Bir zamanlar en büyük limanım ailem derdim.Şimdi ise kabuğu tutmamış bir yara gibiler benim için ve bu yara hiç iyileşemeyecek.Ne zaman nefes alamayacak gibi olsam artık yeni limanımın varlığına sığınıyorum.Bu durum hiç bitmeyen bir zorunluluk haline geldi adeta. Dünya uçsuz bucaksız olsa da önümde, sanki göremediğim sınırlar var gidemiyorum. Ne kadar ilerlesem de geri dönüyorum ona ayaklarımdaki prangalarla.
Eren'in sahip olduğu küçük dünyası hiç beklemediği bir anda başına yıkılmaya başlamıştır.Fakat Eren aşkını bulacak ve mutlu mesut yaşamaya devam edecektir.Gerçekten öyle mi olacaktır?
Erkek erkeğe aşktan bahsedilmektedir.Bu türü sevmeyenlerin okumaması tavsiye edilir.
[TAMAMLANDI]
Boy×boy texting🌈
*Küfür içerir*
Dün akşam vücuduma aldığım darbelerin acısıyla yatakta iki büklüm olurken ağlıyordum, aslında acıya dayanıklı bir bedenim vardı ama psikolojik olarak dipteydim.
Bir gayretle komodinin üzerindeki telefonuma uzanıp almaya çalıştım. Kafama aldığım darbe ne kadar sertti bilmiyorum ama telefonu ilk iki denemede tutamamıştım. Sonunda yakaladığımda sevdiğim adamın ilgi ve sevgisine muhtaç bir haldeydim. Onu seviyordum hatta aşıktım ama bunu ona gösterecek cesaretim yoktu.
Tibet: Naber lan
Doğukan: İyi
Tibet: Napıyorsun
Doğukan: Ders
Tibet: He
Tibet: Kolay gelsin
Doğukan: Sağol
Tibet: Çok önemli mi dersin?
Doğukan: Niye?
Tibet: Benimle biraz konuşur musun?
Doğukan: Hayır
Doğukan: İyi geceler
Tibet: Biraz da buna ağlayayım o zaman (Bu mesaj silindi)
Tibet: İyi geceler
Yayınlama tarihi: 2 Mayıs '18