BİR ADIN KALMALI
  • Reads 12,365
  • Votes 1,384
  • Parts 19
  • Reads 12,365
  • Votes 1,384
  • Parts 19
Ongoing, First published Aug 01, 2018
Yüreğini emanet bırakmıştı kadının avuçlarının arasına. Emanet bir kalple, sevilebilir miydi tekrar ? Ruhun ruhuna aksın, bedenin bedenine kavuşsun; ben sizi izliyor olacağım demekti gidişi. Peki hangi sevdalı yürek böyle bir gidişi hak ederdi ? 'Bir Adın Kalmalı' emanet bir sevdanın hikayesi. Yıllarca bir dostluğu paylaşmış iki kadın ve terk edilmiş bir adamın hikayesi. Taze filizlenen bu aşk, başta masumane sayılabilecek bu sırrın gölgesinde hem-dem olabilmeyi başabilecek mi ? Yoksa yiten kalbin gölgesi, bu sevdanın üzerinden asla kalkmayacak mı ?

Ela :

" sen say ki 
ben hiç ağlamadım 
hiç ateşe tutmadım yüreğimi 
geceleri, koynuma almadım ihaneti "


Mert :

" yerin dibine geçti 
geçmeyesi sevdam 
ve ben seni sevdiğim zaman 
bu şehre yağmurlar yağdı 
yani ben seni sevdiğim zaman 
ayrılık kurşun kadar ağır 
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın "

Ve Hayal :

" bir adın kalmalı geriye 
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde 
aynaların ardında sır 
yalnızlığın peşinde kuvvet 
evet nihayet 
bir adın kalmalı geriye 
bir de o kahreden gurbet "

..

Beni affet.
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç.

..

Hayal ATABEY | Ela ÇAĞHAN | Mert KAYIN

• Yayım tarihi : Ağustos 2018
All Rights Reserved
Sign up to add BİR ADIN KALMALI to your library and receive updates
or
#107vicdan
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
PİNHAN MAHALLESİ  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
SARRAF cover
GECENİN İZİ cover
AMARİS cover
İMDADIM cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kara Gül  cover
Fındık Tarlası cover

PİNHAN MAHALLESİ

31 parts Ongoing

| Yetişkin okular için uygundur, cinsellik ve argo içerir! | Terk ettiği nişanlısının mahallesine üç yıl bir ay on dokuz gün sonra tekrar gelen Nalan ne ile karşılaşacak? Her şey bıraktığı gibi mi? • "Yalvarırım git Nalan. Benim başıma bela açma! Mahallemden git! yoksa-" "Yoksa?" "Zor lan!" dedi yarım ağız bağırarak. "Hayatımı siktin ulan! görmüyor musun Nalan beni? Yarattığın enkazı görmüyormuş gibi! Nalan senle ben aynı mahalleyi bırak aynı şehirde yaşayamayız!" göz yaşlarımı sildim bedenimin yanında ki iki kolu ve yakınımda ki yüzü her şeyi zorlaştırdı. Kör kütük sarhoştu. "Neden?" diye sordum acıyla. "İki yangın beden birleşir.." dedi kendine hatırlatır gibi. Sonra ekledi. "Biz artık beraber yanmayız Nalan. Ya küle döneriz. Yada yakarız!" 'Nalan hep giderdi, Asaf kalmaz sanırdı... Asaf hep kalandı.'