Bugün de sanki hissetmiş gibi İzmir yıldızlara ayırmıştı gecesini. Yıldızlar hiç olmadığı kadar parlaktı bugün. Bir yerde okumuştum, yıldızlar öldüğü zaman ışık saçıyormuş. Ölmüş olmalarına rağmen parlatıyorlardı etrafı ve pes etmeden insanların rahatlamasını sağlıyorlardı. Ölen hangi canlı rahatlatabilirdi ki insanı, yıldızlardan başka? "Hadi dilek dileyelim." "Niye?" diye merakla sordu Berke. "Çünkü şu an çok umudum var." "Umut ne alaka?" Söylenerek kafasını kaldıran Özgür'ün huysuzluğunu takmadan sözlerime devam ettim. "Çünkü... her dilekte bir umut vardır. Gerçekleşmeyeceğini bildiğiniz yani içinizde umut olmadan dilek dilemezsiniz değil mi? -- Onun hayatı zordu, hem de çok zor... Ailesini çok severdi, onlarsa zorunlu bir şekilde bırakmışlardı o küçücük kızı. Yıllar geçti, 17 yaşına geldi, ne yaşadıklarını unutabildi ne de anılarını... aksine daha da hatırladı her şeyi. Birdenbire hep güler oldu, kendisinin bile şaşıracağı derecede kahkaha atmaya başladı. Neden mi? O dörtlü sayesinde. Onlarla hem acısını paylaştı, hem de mutluluğunu... Birlikte onun ördüğü duvarını yıktılar. Hem de bir kere bile düşünmeden!.. Bu dört arkadaşın macerasında bizimle birlikte, her ne olursa olsun içinde umut olan dilekleri dilemeye var mısın? Kitap 2 kuzen tarafından yazılmaktadır. Başlangıç: 1 Ağustos 2018 Kapak için, @noworneverr'a çok teşekkür ederiz. Tanıtım fikirleri için de @Sun_Gril'e..