Sorular yine cennetin en kuytu köşelerinden cehenneme aşılandı. Cehennem ateşi merak ile harlandı. Sorular artık yakıyordu, küle çeviriyordu tüm benliğinizi. O sorular beyninizde toplanıp idam ediliyordu çünkü elinde sonunda bedenimizi saran umutsuzluk tüm soruların boynuna birer halat geriyordu. "Neden" idam ediliyor, "kim" idam ediliyor, " ne yapmalıyım " idam ediliyor. Geriye sadece kocaman bir umursamazlık bırakılıyordu...
..................................................................................................................................................
Parmakları yeni doğmuş bir bebek merakıyla dolandı kaderimin üzerinde, nefesime kalemiyle dokundu ve kaderim onun parmakları arasında yeniden yazıldı.
..................................................................................................................................................
" insan ölünce küllerinden doğmak istermiş, benim kelebeklerim öldü bayım şimdi ise ölü kelebeklerimden doğmak istiyorum ve o kelebekler yalnız sizinleyken canlanıyor beni anlıyorsunuz değilmi..."
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."