Özgürlüğünü arayan genç bir kadın... Güçlü fakat bugüne dek hiç gerçek aşkın tadına varamamamış olan genç bir adam... Bir gecede değişen iki hayat ve bundan böyle sadece birbirleri için atacak iki kalp, büyük bir aşk. Delice bir sevda...
Hazar Ceyhan, Adana'nın köklü ailelerinden birisi olan Ceyhan ailesinin en büyük oğlu ve babasının emekli olmasıyla işi tamamen sırtına yüklenmiş olan bir iş adamıydı. Hızlı bir hayatı, kısa süren ilişkileri olsa da bir türlü içindeki boşluğu dolduramıyor, aradığı mutluluğu bulamıyordu. Ancak içindeki boşluğu doldurmaya tek bir gece ve bir çift yeşil göz yeteceğinden henüz habersizdi. Otuz yıllık yalnız yaşamına bir peri gibi süzülecek olan bu kadın en sonunda aradığı baharı ona getirecek, aynı zamanda onu tutkunun ateşiyle cayır cayır yakacaktı.
Mercan Doğan'a ise hayat bugüne kadar hiç cömert davranmamış aksine onu ömür boyu kurtulamayacağını sandığı bir cehennemin içine sürüklemişti. İçine düştüğü bu esaretten defalarca kaçmak istese de bugüne dek hiç başarılı olamamıştı. Ancak bir gece ansızın karşısına çıkan hiç tanımadığı, fakat yakışıklılığından etkilendiği bir adama, ilk görüşte âşık olmuştu. Yıllardır kavuşmak istediği özgürlüğü ve mutluluğu bu genç adamda bulacak hatta onun yıllardır atmayan kalbini tek bir bakışla tekrar attıracak, fakat zaman zaman bir kış masalının ortasında aşklarıyla sınanacaklardı.
Mercan günün birinde hayalini kurduğu özgürlüğünü kazanmak için Hazar'ın elinden tutarak, onunla bu yolculuğa çıkmayı kabul edecek miydi? Tam mutluluğu bulmuşken, aşkın gücü karşılarına çıkan belalardan kurtulmalarına, mevsim ne olursa olsun kalplerinde birlikte yarattıkları kış masalını yaşamalarına yetecek miydi?
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için sadece aşkın değil nefretin de yeterli olduğunu öğrenicekti.
Seçil Sezgin'le şehvet , tutku ve nefretin içiçe olduğu bir hayata istemeden de olsa adım atıcak , bağımlısı olucaktı.