"Gözlerimin içine bak ve seni istemiyorum de, yemin ediyorum bir daha asla görmezsin beni"
Tırnaklarımı avuç içlerime batırdım, ne yaparsam yapayım içime oturan ağırlık gitmiyordu. Derin bir nefes aldım. Gözlerimi yan duvardaki tablodan alamıyordum, oysa onun gözlerine bakmak benim için kolay olmalıydı.
Hadi ama bildiğin bakamıyordum işte.
Ama yapmak zorundaydım, yapmalıydım. Derin bir nefes daha aldım ve tam gözlerinin içine baktım.
"Seni istemiyorum"
Gözlerindeki hayal kırıklığı elle tutulur cinstendi. Sanki elimi uzatsam kırıklarını toplardım.
Sonra gülümsedi. Ama bu gülümsemeden nefret ettim, çünkü hiç tanımadığım şekilde soğuk ve tekinsizdi.
Omzuma çarparak yanımdan geçti, ve gitti.
Ama bilmiyordu ki kalan, gidenden daha çok yanardı.
"Ah! H-Haris!"
"Sana o adamı unutturacağım Arel,ve yeminim olsun bu gece kendi adını bile unutacaksın." İçimde hareketleri sertleşirken gözüm dönüyordu. Gerçekten dediği gibi,beni sertçe beceriyordu.
"Şu andan itibaren bir Bakırcı'sın Arel,siktiğimin anlaşması umrumda değil, artık benimsin."
...
Haris Bakırcı &Arel Hancızade
Not; Bu hikayede +18 unsurlar vardır. Kurgudaki soy isimler,kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Ve bu bölümler öylesine yazılmıştır,yani çerez bölümler