Ölüm. Çoğu insanoğlu için kaos, yas veya yolun sonu anlamına geliyor. Ama insanoğlunun göremediği şey, ölümün aslında doğanın düzeninin bir parçası olması.
Ölen insanlar toprağa gömülür, çürür ve yerini başka insanlar doldurur. Buda doğanın mükemmel düzeninin bir parçası olduğumuzu gösterir.
Ama insanoğlunun merakı, her zaman daha fazlasını isteme arzusu bu düzeni yok ediyor ve yerini gerçek KAOSA bırakıyor.
Yıkılan düzende ve ölümün hüküm sürdüğü dünyada, insanların verdiği yaşam mücadelesi ve duygu yüklü hayatları, bu cehennemin ne denli korkunç ve acımasız olduğunu anlatıyor.
HAYATTA KALANLAR alışıla gelmişin dışında, kafayı sıyırmış karakterleri, duygu yüklü bölümleri ve tek solukta okuyacağınız bölümleri ile sizleri bu cehennemin içine çekecek..
35 Watty2018
27 Zombi
10-08-2018
"Soyun!"
"Ne?"
Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster."
Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı.
"Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum.
Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı.
"Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı.
İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum.
Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı.
"Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu.
Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk.
"Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz."
Burada neler olduğunu anlamıyorum.
Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim."
Burada gözlük takan sadece bendim.