Güneşin ışığı küçük banyo camından sızıyordu. Küçük gözleriyle takip etti ışığı yine burda uyumuştu. Sosyal-fobi hastalığı yüzünden her hafta sıkça banyonun soğuk sert zemininde yatırıyordu bedenini taki uyuyup sakinleşene kadar. Ailesinin döktüğü her göz yaşına lanet ediyordu; oysaki sadece 18 yaşında hayatının baharında bir gençti. Evet doğru ozamanlar başlamıştı zihni yavaş yavaş zehirlenmeye. Artık kendisinden korkmaya başlamıştı. Aynada gördüğü beden kessinlikle ona aitti ama ruhu kessinlikle ona ait değidi. Kendisinden nefret eder hale gelmişti üzerindeki depresyon sayesinde. Zaman geçtikçe bir canavara dönüştüğünü hissediyordu. Gerçekleştirebilecek çocukluk hayalleri gözünün önündeydi ama başarmayayacak kadar zayıf hissediyordu. Bu sonsuz çölde hayatta kalmak için dua ediyordu her gün haykıra haykıra. Sol gözünden akan yaşı hızla sildi sanki saf göz yaşı değilde zehir akıyordu kahvelerinden. Yatığı zeminden doğruldu. Zemin ayağının altından kayıyordu sanki. Kapıyo doğru sarsak adımlar attı güç kalmamış olan elini yavaşka kaldırıp kapıya vurdu. -anne,baba açın kapıyı geçti.
1 part