"Türkiye'nin önde gelen liselerinden birine burslu olarak gelen masum, saf ve fakir kızımız ve onu görünce etrafında dört dönen zengin, popüler ve kendini beğenmiş oğlumuz... Esas oğlan esas kız uğruna, güzel ama karaktersiz; alımlı ama kendini beğenmiş ve fakir olmayan kötü kız olan sevgilisini terk eder. Ahh ne büyük aşk... NE KLİŞE BİR AŞK!
Esas oğlan ve esas kızın başına gökten üç elma düşsün, kötü kız olan ben de onlar mercimeği fırına verip elmalarını ısırırken bir kenarda yaptıklarım için pişman olayım değil mi? Hikaye bunu gerektirir. Ama yok öyle yağma, elma günaha davetse ben de en büyük günahkar değil miyim? Esas oğlanı yar etsem de elmayı yar etmem esas kıza..."
Kısaca özet geçecek olursam bu hikaye esas kız ya da esas oğlandan ziyade kötü kızın hikayesi, genelde iyi kız için terk edilen kötü kızın.
! Hikayede +18 sahneler, küfürler olacaktır, rahatsız olanların dikkatine.
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."