"Gitmelisin küçük."
Gözümden bir yaş daha yüzümden süzülürken,
"Gitmem. Bırakamazsın beni, bende bırakmam seni."
Yüzümü ellerinin arasına alıp,
"Küçük bi oyunumuzdu bu bizim. Oyun bitti, küçüğüm gitmen lazım artık."
Ellerini ittirdim. Beni bırakıyordu, Ruhsuz bedenimi, ruhuna geri kazandırmışken bırakacaktı beni.
"Beni bırakamazsın, o adama geri veremezsin."
"O adam senin baban Melis."
"Kızını satan bi baba öyle değil mi? O adama baba mı denir?"
Ses tellerimi son raddesine kadar zorlamıştım.
"İşimizi zorlaştırma küçüğüm,"
Sert bir tokat attım yüzüne,
İşte şimdi Ruhsuz kalan çürük bedenimle yine başbaşa kalmıştım. Yaşamanın bi anlamı yoktu benim için.
Adam gitti, kadın bitti...
Yaş Farkı Vardır (9 yaş)! Lütfen bunu bilerek okuyunuz...
Atabey Ailesi yıllardır yaptığı mafyacılık işlerine son verip emekliye ayrılmıştı. Çağlar Atabey 4 oğlu, karısı ve yakın aile dostlarıyla huzurlu hayatının tadını çıkartıyordu. Ta ki bir gün şirketine bir mektup gelene kadar... Yıllar önce ölen kızının aslında yaşadığını ve ölü bir bebekle karıştığını söyleyen bir mektupla bütün dengeler bozulur. Bir yandan hasta annesi ve öfkeli babasıyla uğraşırken okumaya çalışan Çiçek bir yandan da şehit sevgilisinin yasıyla kavruluyordur. Bunun üzerine bir de yıllar önce karıştığını öğrenen Çiçek'i karmaşık günler bekliyor.