İçindeki sesi bir türlü susturamıyordu. Git diyordu. Sevdiği adam hasta yatıyordu.Patronundan izin alamamıştı, gidemiyordu. Bir an Sertap'ın şarkısı geçti zihninden "Hayatı biblo gibi vitrinde saklayamazsın Kırarsan omurgasını çakıl taşı gibi toplayamazsın Durulur mu önünde duramaz durduramazsın Bir kez kaybedersen bir hayat daha olduramazsin Bir tane daha şu andan her an yeganedir tektir". Önündeki dizüstü bilgisayarı kapattığı gibi çantasını alıp çıktı.Kendi ayakları üzerinde durabilmesi için çalışması şarttı! Insan hayata da bir kez geliyordu ve aşk sadece başına bir kez gelecek olaydı. Çok aşıktı, uğruna yapamayacağı hiç bir şey yoktu. Yıllarını verdigi kariyerini dahi düşünemezdi. Ondan daha kıymetli varlığı olmadığını düşünür ona sahip olduğu için kendini şanslı hissederdi. ☆☆☆☆ Durdurak bilmeden zile basıyor boşta kalan diğer eliyle de aramaya devam ediyordu. Gecen on dakikada türlü senaryolar zihninde canlanmıs, hayat bulmuş biraz daha açılmazsa itfaiye polis ambulans ne varsa kapının önünde dizebilirdi. Kapının açılan kilit sesiyle duruşunu dikleştirdi. Yüzüne koyduğu kocaman tebessümle bıraktığı poşetleri aldı. Saçları karışmış , gözleri hafif şişmiş afallamış suratıyla sevdiği adam tam karşısında duruyordu.Hic bir tepki beklemeden mutfağa doğru adimlamisti küçük kadın. "Ellerinde şifa var bir dokunuşu canlandırır insanı " derdi annesi... Aldığı bitkileri tencereye koyup bir yandan hiç susmuyordu. İçeriden gelen koca gürültüyle yerinden sıçradı. "Evde biri mi var ?" "Yoo hayır ikimiz varız aşkım" "Sesi duymuyorsun galiba bakıp geliyorum" Cevap beklemedi ses evin en sonundaki odadan geliyordu.Ufak çay masası düşmüş üzerindeki vazo paramparça olmuştu. Kapı eşiğinde gördüğü manzarayı algılamaya çalışıyordu. Yarı çıplak bir kadın kırılan vazoAll Rights Reserved
1 part