"Fe eyne tezhebun! " sahi Ömer Tahir. Bu gidiş nereye? Bu nizam bu kainat sence de Rabbine bir davet değil mi? Sen ki onca şey yaşamışken... İnan mıyor musun? Ümitvar eden Rabbinin seni affedeceğine? Tövbe kapısının her daim açık olduğunu bildirsede mi? Ömer Tahir... Cüretkar ve tehlikeli. Geçmişinin tozlu sayfalarına mahkum. Ama bir o kadar masum. Geçmişini Allah (C.C)'ın rızası için silebilecek kadar güçlü. Çünkü bir Hz. Ömer misali hak ile batılı ayırabilecek kadar cesur. O Ömer Tahir iken Hz. Ömer olmaya adamış kendini... Efendimiz (s.a.v) nasıl terbiye ettiyse Hz. Ömer'i şimdi sıra O'na gelmişti... Kartların gizemini çözmeli ve Rabbi'ne ulaşmalıydı. Sahi o kartlar da neyin nesiydi öyle? Rabbinden bir mesaj mı? 6666 tane habersiz olduğu hemde... Ama bu kartlar başkaydı. Anlamsız geliyordu O'na fakat Hakk'tı. O ise Hakk'tan uzak Batıl'a yakındı... Ne de olsa o Ömer Tahir'di.