"Bıçakta kan vardı, gökyüzünde dolunay, bahçede toprak kokusu. Ürkütücü bir serinlik içinde yüzüyordu ağaçlar. Güz güllerinin katmerlenme vaktiydi, nergislerin tazelenme demi. 3 kişi girmişti bahçeye... 3 öfkeli yürek, nefretin ele geçirdiği 3 akıl. 3 adam gecenin sessizliğini 3 parçaya bölerek yürüdü Jungkook'un bulunduğu eve...Bıçakta kan vardı, bahçede ürkütücü bir serinlik. Jimin kalbini söken bir hisle fırladı yatağından ama yetişemedi. 3 kişiden genç olanlar sımsıkı tuttular Jungkook'u. Yaşlı olanı hiç acımadan sapladı kalbine bıçağı ve hızla uzaklaştı. Jimin geldiğinde gördüğü tek şey kandı. Sarıldı boğazını yırtarcasına bağırarak kucağındaki cansız bedene. Buz gibi gibi dudaklarına bir buse bıraktı. Bıçakta kan vardı, Jimin'in yüreğinde dayanılmaz bir acı, 3 kişinin icinde tükenmeyen nefret, dolunayda ise derin bir sükunet..." Güçlü bir hükümdarın oğlu Jimin. Başarılarıyla destanlar yazan bir komutan Jungkook. 1000 Yıllık bir sevda Jikook. Jimin nasıl olduğunu anlamadan Jungkook'da buldu kendini.Onlarınki ölüme bile boyun eğmeyecek bir aşktı. Kavuşmalarınınsa tek çaresi asırların ötesinden gelen bir yabancıydı. (ALINTI)