-"Zaten beni kaçırmak istemezsin" dedim yine zorlama bir kahkaha ile.. Bir yandan da gözümü yoldan ayırmıyordum.. Ormanlık bir yola girdiğimizde hava da yavaş yavaş kararıyordu.. İçimin ürpermesine engel olamamıştım.. -"İşimiz çok uzun sürecek mi?" Yan gözle Xander'a bakmayı ihmal etmiyordum ama birden gözlerindeki yumuşaklık yerini kademe kademe anlamlandıramadığım bir sertliğe bırakmıştı.. -"Hayır.. Seninle biraz sohbet edicez o kadar.." Aptala yatmak en iyisiydi.. Ürkmeye başlamıştım ve bunu görsün istemiyordum.. -"Barda da konuşabilirdik.. Bu akşam geliyorum sonuçta.." Yine o salak ve zoraki gülümseme, bu sefer daha histerik ve panik olan ses tonuma eşlik etmek için yüzümdeydi.. -"Çok kalabalık" dedi sanki benimle konuşmuyormuş gibi.. Yolun geri kalanında sesimi çıkarmadım.. Beni öldürecek hali yoktu sonuçta değil mi?All Rights Reserved