İNSANDAN DÜŞÜŞ Bahşedilmiş bir çift göz... İşlenmiş duygular ve duyguların yolunu çizdiği henüz çocuk bir ruh. Oldukça ilkel arzuların şeref katacağı bir beden ve doğanın bağrından süt emmeye niyet etmiş safi bir idrak. Tüm bunları muhafaza edecek olan sığınaktır doğa. Doğanında insan ve diğer canlılar gibi idrakinin olduğuna ve insanı bağrına basıp şerefli kıldığına, ya da onu reddedip insanı kustuğuna inanıyorum. Yürürken ya da rüzgârla raks ederken yüzünüze çarpan hava zerreciklerinin tokadını hissetmezseniz kendinize gelemezsiniz. Kuma gömülüp taneciklerin hafifliği altın da kalmazsanız hayata karşı direnemezsiniz. Denize keskin bir atlayış yapmadı iseniz damlacıkların şefkatini bilemez, zulümle baş edemezsiniz. Susmayı deneyip doğaca konuşmayı ilke edinip, ilkel bir yaşamı arzu etmezseniz konuştuklarınızın altında ezilirsiniz. Sessizliğe bürünüp zerrelerin çığlığına eşlik etmezseniz insanlıktan düşersiniz. Biriktirdiğiniz titrek duyguları dışa vurmayıp, düğümü boğazınızda hissetmeseniz varlığın tadına varamazsınız. Derin bir iç çekişin lezzetine odaklanmaz, o iç çekişin sizdeki varlık etkisini göremezseniz kendi varlığınızdan düşer, boğulursunuz! Terk edin. İnsanları terk edin, İnsanların ruhlarında esir kalmayı red edin, Kötü enerjileri def edin, Anlam arayışı olmayan herkesten her şeyden uzak durun. Onlarla aynı ortamı paylaşmayın, aynı havayı solumayın. Ve kirlenmeyin. Yalnız kalacağım korkusu yaşamayın. Yazın. Yazdıklarınızı biriktirin, paylaşın ve paylaştıkça çoğalın. Hayatı zorlaştıran onun şartları değil, hayatı, hayatın muhafızı kendileriymiş gibi korumaya çalışan insanlardır.
1 part