"Kaç yaşına gelirseniz gelin kendi özgürlüğünüz için savaşmıyorsanız asla büyümüş sayılmazsınız!" *** Küçük bir kız çocuğuydu; abisinin yaptığı hatanın bedelini ödemek için. Küçük bir kız çocuğuydu; beyazlar içinde karanlığa gömülmek ve adına töre dedikleri savaşta kurban gitmek için. Küçük bir kız çocuğuydu; eğitim hakkı için gözyaşları dökerken. Ve o gün geldiğinde değer vermekten asla vazgeçemediği ailesinin ona yazdığı fani kaderden kurtulabilmek için bir yol ayrımına girmişti. Büyüdü... Omuzlarında geçmişin ağır yüküyle beraber, dünyaya kafa tutarken büyüdü! Kim bilir? Belki hayat onun için ıslak bir kaldırımda oturup üç dakika özgürlüğün hayalini kurmasına bile izin vermeyecek kadar acımasız, belki de her defasında bambaşka bir engelle özgürlüğünü ona hediye edecek kadar da vefalıydı. *** Funda... Kimi zaman bencil, kimi zamansa fedakârca kararlar alıp her engeli gözyaşlarının desteğiyle aştıktan sonra başladığı noktaya geri döneceğini nereden bilebilirdi ki? Üstelik gerçek aşkı henüz bulduğunu düşünürken...