Kimseler yok. Sessiz, sakin bir boşluk. Bağırsam sadece yankı yapacak bir yer. Neden buradayım diye sorgulamak yok. Soğuk ama buradayım. Karanlık ama hayattayım. Kendimi bıraktığım zaman soğuk ve karanlık olan boşluk beni yok edecek. Korkum hiç bir zaman olmadı. Kaybedecek bir şeyim, çok dan kaybettim. Belki gözlerimi kapatsam kendimi kaybederim. Hayat, 5 kelime. İntihar düşünülemez. Tutunacak bir dal, fırtınada kırıldı. Belki beni hatırlatan birisi olur. Belkilerle büyümek. Ben neden burada olduğumu buldum. Kendimi atacağım tek yer burası. Ve yine o. Uzakta olduğu için bulanık. Her yer de onu görmek. Sesini duymak gibi şeyler. Aklımın bir oyunu bu. İnanma. Hiç bir zaman hiç bir kimseye. Doğrularla yaşat ya da gönder mezara. Beynimde dönüp duran bu sözler. Bir seferlik de olsa, ben kimdim ve benim burada ne işim vardı?
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."