Gökyüzü renklerini birer birer akıtıyor yeryüzüne. Soğuk havaya sığınmış olan gölgeler boş vermişlikle izliyor olan biteni. Tuhaf bir sessizlik eşlik ediyor onlara. Asfaltta küçük bir göl var, gökkuşağı düşmüş gözlerine. Bir görse kendini öyle önemsiz fakat bir o kadar da güzel ki etrafındaki kirli şehre rağmen. Onun tek görebildiği gözlerine inmiş olan gökkuşağı, hayatı o gökkuşağından ibaret görüyor. Halbuki hayat bundan çok daha fazlası, çok daha karanlık, çok daha soluk, çok daha acımasız. O anlatır gökkuşağını fakat kimse göremez, hissedemez. İnanmaz kimse ona, gel gör ki gökkuşağı oradadır. Ben göldüm o ise karanlık şehir. Aramızda gökkuşakları doğup can veriyordu.
Asenanın hayatı:
asena henüz 10 yaşındayken babası annesini acımasızca döve döve öldürüp dereye atmasıyla başlamıştır ve 13 yaşına kadar acımasızca şiddet görmüştür ve annesinin cansız bedeni bulununca babası ceza evine alınmış kendisi de yetim haneye bırakılmıştır babasını almaya gelen asker lere hayran kalmış ve hayallerinin peşinden koşup başarılı bir yüz başı olmuştur