Masalın Son Şarkısı | TAMAMLANDI
  • Reads 17,143
  • Votes 734
  • Parts 31
  • Reads 17,143
  • Votes 734
  • Parts 31
Complete, First published Sep 11, 2018
Ne güzel şeydi çocuk olmak...
Tozlu yollarda koşmak, oyunlar kurmak, gülmek en saf halinle. Ne güzeldi kirlenen eller, en temiz halimizde. Ne özeldi yaşanan her an, farkında olmadan. Çocukluk hayalleri, kurulan arkadaşlıklar.. Aşık olmak belki de, ne anlamını ne hissiyatını bilmeden.

Hayatımın en zor yılları sanardım çocukluğumu.. Şimdi ise hayat çok daha acımasız.

Bir oyuncağım bile yoktu mesela. Bir oyuncakçı dükkanı vardı, her sabah daha açılmadan gider yeni bir oyuncak gelmiş mi diye merakla beklerdim. Bir gün pembe renkte çok güzel bir uçurtma geldi dükkana. Sonra bir çocuk gelip annesine yalvara yakara aldırdı o uçurtmayı. Bense arkasından bakakaldım öylece. Çünkü benim şımarmaya, istediğim olmayınca ağlamaya hakkım yoktu. Çünkü benim şımarabileceğim bir ailem yoktu...

Sonra bir çocuk çıktı karşıma. Benden sadece birkaç yaş büyüktü ama kocaman bir kalbi vardı.. Ne mi oldu? 
O çocuk benim ailem oldu...

"Son bir masal anlatayım mı sana? Bir varmış, bir yokmuş.. Zamanın birinde küçük bir süper kahraman varmış. İnsanlara yardım eder, kimsenin başına kötü bir şey gelmesine izin vermezmiş. Hiç dostu yokmuş ama. Yapayalnızmış koca dünyada. Bir gün başı derde giren bir peri kızı görmüş. Hemen gidip kurtarmış onu. Bir daha asla zarar görmesine izin vermemiş. Kızın upuzun kıvırcık saçları varmış. Saçlarıyla oynamayı çok severmiş. Aşk nedir bilmezmiş önceden, kızı tanıdıkça öğrenmiş. Çok sevmişler birbirlerini. Sonra.."

"Sonra?"

"Gökten üç elma düşmemiş ve bu masal burada bitmemiş.."
All Rights Reserved
Sign up to add Masalın Son Şarkısı | TAMAMLANDI to your library and receive updates
or
#2beklerken
Content Guidelines
You may also like
SON DANS |BASILI ESER| by FundaKinali
2 parts Complete
Aykut -- Kılıcıydı hikayenin.. Yetmişlik rakının kapağını açtığım gibi uzun, ince bardağa doldurdum. İçine beş tane buz attığımda rengi açılıp, beyazlamaya başlamış, sek halinden kurtulmuştu. Hayatta böyleydi. Sek, masum gelirdin dünyaya. Sonra su ve buz katılırdı içine, hayatını bulandıracak insanlar ve olaylar aynı şeydi. Fondiplersen çabuk çarpılırdın, aynı hızlı yaşarsan çabuk ölmek gibi. Yavaş içersen, tadını alırsın. Hayatın tadına bakar gibi. Meze ile içilirse acısı azalır rakının, aynı dostların olduğunda acılarının azaldığı gibi. Hayat bazen rakı gibidir, ileriye gidersen çarpar. Çok içersen, alışkanlık yapardı bünyede. Ama hep etkisi vardır insanda. Kimisinin sevdiğini getirir masaya, akıllara. Kimisinin sevdiğini unutturur, vurdurur dalgaya. İllegal işleri gizlemek için ya bağış yapardın ya da okul. Ben hem bağış hem de okul yaptırmıştım. Şimdi kontrol zamanıydı ve asıl zaman geldiğinde o okul çok işime yarayacaktı. ❤♡ Eyrem -- Kelebekti bu hikayede.. Hayat böyleydi. Hangi gelen gitmemişti ki? Önce babam beni bırakmıştı. Minicik ellerim ile tutunmuştum hayata. Kızını okula getiren, parkta minik bebeğini sallayan ve çocuğu ağladığında saçlarını okşayıp, varlığını gösteren babalara ve kızlara hep özenmiştim. Ben eksiktim, eksik kalmıştım. Sonra annem bırakmıştı beni. Diğer kızlar anneleri ile gezerken ben annemi hastaneye götürüyordum. Başkaları annesine sarıldığında, ben anneme yaklaşamıyordum. Ben hep yarımdım, yarım kalmıştım. Şimdi ise ailem olan iki insanı kaybediyordum. Ben bitmiştim, eksik yarım hallerim bile son bulmuş, yalnızlığa gömülmüştüm. MÜPTELA YAYINLARI TARAFINDAN BASILI ESER HALİNE GETİRİLMİŞTİR.
Mardin'e Tutsak.  by Jutenya_
89 parts Ongoing
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber mavinin her tonuna aşık oldu. Mavinin her tonuna Hálin mavisi diyordu. Açık veya koyu önemli değildi mavi olması önemliydi. Her ton Hálin mavisi oluyordu. Başka bir yerde ilk Cemre diyen bir başka adam vardı. Genç kız için ilk Cemre diyen. İlk Cemre'si havaya değil gönlüne karışmıştı. O da sevdiği kız için Zerya'm diyordu. Onun dilin de Zerya yüreğim di. Yüreğim diyordu. Zerya Hálin iki ismin ayrı şekiller de iki adamın yüreğine düşmüş hali... Azad Saruhan karısının gözlerine bakıp "benim için Hálin'sin! Saruhan konağı için Hálin'sin! Mardin için Hálin'sin!"dedi. Zerya adamın gözlerine bakıp" senin için Hálin'im Mardin için Hálin'im beni sevenler için Zerya'yım "dedi... Adam karısının gözlerine bakıp yutkundu. O Hálin'di! Hálin yuva demekti. Onun yuvası oydu. Ellerini uzatıp onun gece karası saçlarına götürüp "sen benim yuvamsın "dedi. Acı bir berdel hikayesi. İlk görüşte aşk... 30.01.2023 Roman ve Zerya kategorisinde 1. Sırada BU HİKAYEDE Kİ OLAYLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KURUMLARLA İLGİLİSİ BULUNMAMAKTADIR. KİTABIN KURGUSU BANA AİTTİR. KURGUMUN SAHNELERİN KOPYALAYIP TAKLİT EDİLMESİ HALİNDE GEREKLİ HUKUKİ İŞLEMLER YAPILACAKTIR. #şiir kategorisinde 1. Sıra 12.07.2022 #roman kategorisinde 1. Sırada 0cak 2023 #roman kategorisinde 1. Sırada Mardin'e Tutsak ismiyle yazılan ilk ve tek kitaptır. Kapak tasarımı @merwanozcan_
EYÜP YARASI by Fatma_Zehra446
28 parts Complete
Eyüp aniden ortadan kaybolduğunda başlar Nehar'ın arayışı. Her kapıyı çalar eşini bulmak için. Bu arayış şimdiye dek rastladığı en büyük imtihanı olur. Üstelik yalnız da değildir, bakması gereken küçük bir emaneti vardır. Yavaş yavaş değil, birden değişir hayatı. Olguları, fikirleri, davranışları ve hisleri güvendiği insanların hareketleriyle yeniden şekillenir. Tüm dünya mı düşman, her yeni doğan gün mü eza? Yok mu bu imtihanların bir hakikati? Nehar Eyüp'ü ararken kendini bulur, işte bu zamanla olur. Yaşadıklarını tartacağı, insanın dünyaya gönderiliş sebebinin anlatıldığı, sorularını cevap veren bir kitap eline geçer. Dünyalık muhabbetlerin yerleştiği kalplerin halini de hakiki dostun tesellisini de görebilmektedir artık. Eyyûb'u da hatırla. Hani o Rabbine: "Hastalanıp sıkıntıya düştüm. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin!" diye yalvarmıştı. (Enbiya 83) **** Mazinin tatlı meltemini geride bıraktığımızı ve bir kasırganın içinde olduğumuzu hatırlatan şey, bahçede başını kaldırıp bana bakan annemdi. Sahi kaç Cuma geçmişti de ben Eyüp'ü camiye uğurlayamadığım bir öğlen vaktinde bulmuştum kendimi? Annem sanki anlamıştı bir rüyadan irkilerek uyanışımı. Gözlerinde hiç görmek istemediğim bir acıma vardı. Öylece havaya kaldırdığım elim tülü bulurken sertçe çektim ve odanın köşesindeki koltuğun üzerine oturdum. Kaç Cuma geçmişti de fırtınalar benim gülüşlerimi taşıyıp götürmüştü karanlık ormanlara? 25 Ağustos Perşembe 2022 ilk yayın tarihi
You may also like
Slide 1 of 10
SON DANS |BASILI ESER| cover
YÜREĞİMDE SAKLI SEVDAN - BASILI ESER (Ön okuma vardır.) cover
Alma Ahımı cover
Bebek peri | Vampir ve peri cover
Mardin'e Tutsak.  cover
Asi ve Mavi (Devlerin Aşkı- III) cover
EYÜP YARASI cover
SOLUK BOŞLUĞU cover
BİLİNMEYEN UMUTLAR cover
mercedes cover

SON DANS |BASILI ESER|

2 parts Complete

Aykut -- Kılıcıydı hikayenin.. Yetmişlik rakının kapağını açtığım gibi uzun, ince bardağa doldurdum. İçine beş tane buz attığımda rengi açılıp, beyazlamaya başlamış, sek halinden kurtulmuştu. Hayatta böyleydi. Sek, masum gelirdin dünyaya. Sonra su ve buz katılırdı içine, hayatını bulandıracak insanlar ve olaylar aynı şeydi. Fondiplersen çabuk çarpılırdın, aynı hızlı yaşarsan çabuk ölmek gibi. Yavaş içersen, tadını alırsın. Hayatın tadına bakar gibi. Meze ile içilirse acısı azalır rakının, aynı dostların olduğunda acılarının azaldığı gibi. Hayat bazen rakı gibidir, ileriye gidersen çarpar. Çok içersen, alışkanlık yapardı bünyede. Ama hep etkisi vardır insanda. Kimisinin sevdiğini getirir masaya, akıllara. Kimisinin sevdiğini unutturur, vurdurur dalgaya. İllegal işleri gizlemek için ya bağış yapardın ya da okul. Ben hem bağış hem de okul yaptırmıştım. Şimdi kontrol zamanıydı ve asıl zaman geldiğinde o okul çok işime yarayacaktı. ❤♡ Eyrem -- Kelebekti bu hikayede.. Hayat böyleydi. Hangi gelen gitmemişti ki? Önce babam beni bırakmıştı. Minicik ellerim ile tutunmuştum hayata. Kızını okula getiren, parkta minik bebeğini sallayan ve çocuğu ağladığında saçlarını okşayıp, varlığını gösteren babalara ve kızlara hep özenmiştim. Ben eksiktim, eksik kalmıştım. Sonra annem bırakmıştı beni. Diğer kızlar anneleri ile gezerken ben annemi hastaneye götürüyordum. Başkaları annesine sarıldığında, ben anneme yaklaşamıyordum. Ben hep yarımdım, yarım kalmıştım. Şimdi ise ailem olan iki insanı kaybediyordum. Ben bitmiştim, eksik yarım hallerim bile son bulmuş, yalnızlığa gömülmüştüm. MÜPTELA YAYINLARI TARAFINDAN BASILI ESER HALİNE GETİRİLMİŞTİR.