Akay annesinin ölümünden sonra insanlardan kaçan soğuk mesafeli, herşeyi yalnız başına halleden biri olur.
Kalbi ve ruhu sevgiye dair tüm hisler için kapalıdır. Ta ki Dolunay'la bir yanlışlık sonucu ruhları yer değiştirinceye kadar... Şimdi yaşama aşık, kendine hayran, benim için aşktan önce yemek diyen, Dolunay'ın bedeninde onun hayatını yaşayacak.
Böylece yıllar önce açılmamak üzere kilitediği duygular sandığını tekrar açacak bedeninde yaşadığı Dolunay sayesinde aşka... Coşkun , Ozan, Özgür, Yeliz ve Ayşe sayesinde dostluğa... Selma ve Yavuz sayesinde aile sevgisini tadacaktı...
İZİNSİZ ALINTI YAPILAMAZ.
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...