V.I.P 08 KİTAP OLUYOR
  • Reads 11,841,970
  • Votes 100,501
  • Parts 3
  • Reads 11,841,970
  • Votes 100,501
  • Parts 3
Complete, First published Sep 18, 2018
Mature
Doğrulup tekrar kameraya baktığımda ise bir süre konuşmamıştı. Beni izliyordu. Başını hafif yana eğmişti ve benimle dalga geçmeye devam ediyordu. 

"Şimdi..." dedi ve hareket edip öne doğru eğildi. Dirseklerini dizlerine koymuştu. Kasları tişörtünden dışarı fırlayacak kadar belirginleşmiş ve yine genç bir vücudu andırırcasına izlenim vermişti. 

"Otur." 

Dediğini yapıp tekrar koltuğa oturdum. Karşımda açmış olduğum bilgisayarımın kamerasında geniş ekran onu izlemekten başka bir şey yapamıyordum. 

"Dizlerini kır ve ayaklarını koltuğun üzerine koy!" 

Bütün bedenim gerginliği ile acımaya başlarken dediklerini yaptım. Bacaklarımı birbirine yapıştırıp ona bir ayrıntı vermek istemezken korktuğum şeyi söyledi. 

"Bacaklarını iki yanına aç!" 

Tırnaklarımı avuç içime yerleştirirken yanağımdan bir damla yavaşça süzüldü ama dediğine uyup iki yana açtım ve ona bunca senedir kendime bile sakladığım ayrıntıyı bütün açıklığıyla sundum. İç çamaşırımla olabilirdim ama şu anda bulunduğum durum kesinlikle olağan değildi. 

Bekledi. Arkasına yaslandı ve beni izledi. Nefes alış verişinden başka bir şey duyamıyordum. Normal alıyordu ve benden etkilenmediği barizdi. Ama istedikleri beni utandırmaktan başka amaç içermiyordu. 

"Şimdi..." 

Başını hafif yana yatırdı. Palyaço suratı o kadar korkunç ve gaddar duruyordu ki içten içe dudağımı ısırıp vereceği emri bekledim. 

"Sağ elini iç çamaşırının içerisine sok ve kendini okşamaya başla."
All Rights Reserved
Sign up to add V.I.P 08 KİTAP OLUYOR to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 7
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Karanlığın Aç Çocukları Serisi cover
Karantina Serisi cover
KARANLIĞIN ŞEHRİ cover
17 NUMARA | KİTAP OLDU cover
3391 Kilometre cover
LAL cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

55 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.