Geçmişimdeki sırlar saklandığı yerden acıyla harmanlanmış sessizliğime isyan ettiğinde ruhum taşıdığı günahın yorgunluğuyla ilk çığlığını attı ve ben o gün küle dönmüş bir ruhun yattığı mezara ev sahipliği yapan, ruhunun külleri avuçlarımı yakan ve gökyüzünü gözlerine hapseden bir adamla tanıştım. İkimiz de ayrı geçmişin içince aynı mahzende birbirinden habersiz iki esirdik. İkimiz de aynı uçurumun tepesinde düşmeyi bekleyen kimsesizdik. İkimiz de zalimdik, ben kendi geçmişimin, o geleceğinin katiliydi. Biz bir birimizin aynıydık. Tek farkla; ben şeytandım, o iblis.