✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐)
  • Reads 11,963
  • Votes 1,557
  • Parts 92
  • Reads 11,963
  • Votes 1,557
  • Parts 92
Complete, First published Sep 22, 2018
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (SALLALLAHU ALEYHİ VESELEM) yaşadığı döneme ASR-I SAADET denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır.
Bu sebeple bütün MÜSLÜMANLAR hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu Asra özenir , o kutlu asrı örnek alırlar . RESÛLULLAH SALLALLAHU ALEYHİ VESELLEM) ve sahabelerini (RADIYALLÂHÜ ANHÜM) nasıl davranmışlarsa öyle davranmaya çalışır, onların yolundan gider.

Bütün meselelerin çözümünü saadet asrında aramak gerekir . Aradan yüzyıllar geçse de din değişmemiştir , insan değişmemiştir, dünya değişmemiştir. 

Ne zaman başımız sıkışsa, ne zaman bir çıkmaza düşsek sahabelere tutunmalıyız .





O zaman hadi Gelin hep beraber  ASR-I SADDET'E yaşayan YILDIZLARI tanıyalım, bizlerde payımıza düşen hisseden alalım ❤
(CC) Attrib. NonComm. NoDerivs
Table of contents
Sign up to add ✔️Hanım Sahabeler (Asr-ı saddet'te ki Yıldızlar⭐) to your library and receive updates
or
#3rehber
Content Guidelines
You may also like
ESİR by gizzemasllan
69 parts Complete
"Öldürün o zaman." Duyduğum sert ve soğuk sesle irkildim. Sanki normal bir şeymiş söylüyormuş gibi bir çırpıda söylemişti. Bunların bana yardım etmelerini beklerken daha tehlikeli çıkmışlardı. Ölüm emri verilen adama bakıp vicdanımın sesine engel olarak usulca geldiğim yoldan geri döndüm. Yanlarından birkaç metre uzaklaşmışken bir silah sesi duydum. Bağırmamak için kendimi tutarak korku dolu gözlerimi adamlara çevirdim. Az önce ölüm emri verilen adam başından akan kanla yerde cansız bir şekilde yatıyordu. Diğerleri de başında hâlâ bir şeyler konuşmaya devam ediyorlardı. Yerdeki ölü adama bakıp kaldım. Hiç acımadan, bir saniye bile düşünmeden öldürmüşlerdi adamı. "Sen de kimsin?" Birinin beni fark etmesiyle hepsi bir anda bana döndü ama ben sadece az önce ölüm emrini veren adamın soğuk gözlerine baktım. "Ben şey..." Sustum. Söyleyecek bir şey bulamadım. Karanlıktan dolayı yüzlerini net olarak göremedim. "Sen ne?" dedi, bana doğru bir adım attı. Eş zamanlı olarak geri gittim. Bir saniye olsun bakışlarını benden çekmezken yutkundum. "Ben hiçbir şey görmedim." Tek kaşı kalktı. "Bizi mi izliyordun?" Korkuyla birkaç adım daha geri gittim. "Öyle bir amacım yoktu." Yine bana doğru bir adım attı. Korkudan tüm bedenim titremeye başladı. "Ne amacın vardı?" Cevap vermek istedim ama söyleyecek bir şey bulamadım. Tek istediğim şey şu an buradan kaçıp gitmek. Gözlerim adamın elindeki silaha kaydı. Bu daha çok korkmama neden olurken daha fazla durmanın bana bir faydası olmayacağına kanaat getirdim ve koşarak yanlarından uzaklaştım. "Yakalayın şunu!" Arkamdan bağırdı. Bunu duymak daha hırslı bir şekilde koşmama neden oldu. Resmen başımdaki bela birken iki olmuştu. Koskoca ormanda bir mafyadan kaçarken bir başkasının kucağına düşmüştüm.
SÖNEN KİBRİTİN KÜLLERİ by zeynepsnmzsyy
5 parts Ongoing
Albay Özçelik'in ortanca çocuğu olan Devrim Özçelik, Millî İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) en parlak ajanlarından biriydi. Çocukluğundan bu yana bir ülkeyi benimsemişti: önce vatanını, sonra bayrağını ve nihayet sevdiklerini korumak için yaşıyordu. Onun için her şey bu temel üzerine inşa edilmişti. Hayatı boyunca bildiği şeyler sınırlıydı, ama netti: Koruma içgüdüsü. Sevdiğin insanları korursun, güvenmediklerinden korunursun ve sevdiğin insanlar tarafından korunmayı hak edersin. Ona göre hayat, matematik kadar basitti: İki artı iki dört ederdi. Ta ki... Hayatı, yeni kurulan teşkilat ekibiyle kesişen kadar. Bu ekibin bir parçası olmak, onun için sadece bir görev değil, bir dönüm noktasıydı. Bazılarını tanısa da yenileri ile tanışmak, bugüne kadar üzerine inşa ettiği doğrularını sorgulamasına neden oldu. Ve bu sorgulamalar, onu hiç beklemediği bir gerçekle yüzleştirdi: Sevmenin, korumaktan çok daha fazlasını olduğu. Bu gerçeği ona öğreten, derin yaralarını saklamaya çalışan bir kadındı. Kadının bakışları, içindeki fırtınaları ve geçmişin izlerini yansıtıyordu. Devrim, o kadını sevdi; geçmişin tüm yüküne rağmen hem de . Ve kadın da onu sevdi; onun sert kabuğunun altındaki o sessiz, koruyucu ruhu bilerek. Hayat, onları birbirine bağlayan bir kader ipi gibi kırmızı bir bağla düğümlendi. Onlar bu ipi çözmeye, özgürleşmeye çalıştıkça, ip daha da kördüğüm oldu. Kördüğümü çözmek için çabalamak yerine artık yapılacak tek bir şey kalmıştı: İpe sıkı sıkıya tutunmak ve birbirine bağlanmak. Çünkü bu bağ, sadece geçmişin yaralarını değil, geleceğin umutlarını da taşıyordu. Devrim Özçelik artık sadece korumak için yaşamıyordu. Şimdi, sevmek ve sevilmek için de mücadele edecekti..
You may also like
Slide 1 of 10
Kurye | Texting ✓ cover
ESİR cover
Wattpad Kitap Önerileri cover
SÖNEN KİBRİTİN KÜLLERİ cover
İmam Sorunsalı | Texting ✓ cover
BEDEL cover
TİM (Düzenlenecek) cover
HRİDAYEŞ cover
GÜÇ cover
Hayalci cover

Kurye | Texting ✓

53 parts Complete

Kayra: Kuryeniz çok yakışıklıydı vallahi! Çiçek Pastane: Lütfen, kuryemizin aklını çelip iş performansını düşürmeyiniz Çiçek Pastane: Hem kuryelerin hepsi evli ve beşer tane de çocukları var Kayra: Üzdü be aga :") &Başlangıç tarihi: 23.03.2021 &Bitiş Tarihi: 17.05.2021 Not: Kurye adlı ilk ve tek textingdir.