Sevgi..
Sevilmek ne kadar güzel bir şey değil mi? Yada birini sevmek..
Keşke bu her insan gibi benim içinde böyle olsa..
Bir erkek tarafından sevilmek.. hayatım boyunca arzuladığım tek şeydi.
Aşık olmak herkesin istediği birşey, lakin karşılığı olmadığı sürece en berbat his..
Platonik olmak, berbat bir histi.
Sevdiğini başkalarıyla görmek, başkasını sevdiğini bilmek.. acıtıyordu.
Hemde bu kişi okulun soğuk ve yakışıklı çocuğu Min yoongi'yse..
Kolay seven, güvenen biri değildim ama o bana güven vermişti. Ve eğer beni severse beni mutlu edeceğini sandım
Ama daha beni sevmese bile hayatımı mahvetti.
..Özünde iyi biriydi.. biliyordum yada buna inanmak istiyordum..
Anlarsınız ya..
'tutunacak bir dal'
Ben.. Utangaç ve sessizdim, oysa soğuk ve dobraydı.
Aslında bende dobraydım, birşey istersem asla gurur yapmazdım.
Onu elde etmek içinde elimden geleni yapacaktım
Ve onu elde edersem, hissettiklerimi hissetmesini sağlayacaktım. Ne pahasına olursa olsun.
Rize'de başlayan, Ankara'ya ve İstanbul'a uzanan bir aşk hikayesi...
Barış Alper Yılmaz ve Yağmur Sönmez
Yağmur daha Barış'ı kimse tanımıyorken sırılsıklam aşık olmuştu ona. Kimseye söylemedi, içinde yaşadı bütün duygularını. Şimdi Barış herkesin gözünpn üzerinde olduğu bir futbolcu; Yağmur kariyer basamaklarını tırmanan genç bir avukat ve yüksek lisans öğrencisi. Rize'de olsalardı her şey daha kolay olurdu...