Karanlığa yolculuk
  • Reads 1,149
  • Votes 450
  • Parts 9
  • Reads 1,149
  • Votes 450
  • Parts 9
Ongoing, First published Sep 26, 2018
"Ren anne ve babasız büyüyen bir çocuktu,ve onlarla ilgili ise tek bildiği doğduğu gün bir kaza sonucu babasının olay yerinde karanlığın buğulu sonsuzluğuna gözlerini yumması,annesinin ise kaldırıldığı hastanede Ren'in doğumundan hemen sonra hayata veda etmesiydi. Dedesi ile birlikte yaşayan Ren büyük saygı duyuyordu dedesine,çünkü bu yaşına kadar o kol kanat germiş ve bir ebeveyn gibi sahiplenmişti onu. Zaten dedesi ve çocukluğunu beraber geçirdiği Eldric"ten başka kimsesi de yoktu.


Herşey 14 yaşında gördüğü kabus ile başlamıştı. Uyandığında hiçbirşey hatırlamadığı ancak başında tarifi olmayan bir ağrı ile beyninde yankılanan tanımadığı bir ses çınlıyordu kulaklarında. Artık geceler Ren için uzun ve sancılı bir dönem haline gelmişti. Kimseye anlatamadığı olay kendi içinde verdiği büyük bir kaosa sebep olmuştu bir ay boyunca,taki Eldric ile Beluça dağına gidene kadar. Beluça dağı Ren için yeni bir dönüm noktasıydı. Ona anlatılmayan yalanlar üzerine kurulmuş hayatının doğrularıyla yüzleşebilme fırsatı vermişti 


Bilmediği bir gezegende doğa üstü güçlerin varolduğu bir yerde, Bilinmeyenler oratasından kalan tek yabancıydı Ren.  Geçmişi hakkında bütün izleri silinmişti aklından. Milyonlarca soru beynini kemirirken cevaplarını bulma arayışına çıktığında yaşadığı olaylar onu derinden etkiliyordu.Her ne kadar kendisi hakkında hiçbirşey hatırlamasada yaşadıklarının gerçekte varolmayacak kadar hayalürünü olduğunun farkındaydı ve bu onu korkunun kollarına daha fazla sürüklüyordu. Ama atladığı birşey vardı annesi ve babasınında bu gezegenin bir parçası olduğu gerçeğiydi.

Doğa üstü güçlerin barındığı bir gezegende Khaos'un gazabına uğrayan beş büyük tanrının hapsedildiği bu yerde olimpos tanrılarının ve titanların verdiği büyük savaşta Ren nasıl bir köprü oluşturacaktı?
All Rights Reserved
Sign up to add Karanlığa yolculuk to your library and receive updates
or
#864ihtiras
Content Guidelines
You may also like
Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı} by CopyCatSlayer
45 parts Complete
(bxb) Eceli gelmeden ölmek nedir bilir misiniz? Hayatın yavaş yavaş anlamını yitirmesi ve yaşadığımız olayları o veya bu sınıfına koyamayıp yaşarken ölü konumuna düşmek? İşte bu sessiz sedasız intihar etmektir. Çok iyi hatırlarım babam başkalarına sert davranırdı. Annemse başkalarının acılarını paylaşırdı. Bugün ise annem öldü babam da bulduğu bir kadınla çekip gitti. Neden beni almadı diye sorarsanız da sebebi lanet bir "homo" olduğum için. Bu eşcinsellik yüzünden duymadığım hakaret ve yemediğim dayak kalmamıştı. Evden, çevreden hatta okul arkadaşlarımdan bile!.. Şimdi de bana babamdan yadigar kalan o sertliği kendime yönelttim. Babam gibi çektiren de annem gibi çeken de ben oldum. Ve hikayemin kapanış sahnesi olarak kalbim paramparça kırılmış ve taş gibi katılaşmış şekilde bu dünyayı terk ediyorum... En azından ben öyle planlıyordum ama öldürmeyeni Allah öldürmüyor derler ya. İşte tam olarak başıma gelen bu oldu. Kendimi attığım uçurumda yaşamımın son bulmasını beklerken ; yürekleri allak bullak eden, göğü parçalayan tiz çığlıkların arasında bulmuştum kendimi. Yerde yatan cesetler ardında kaçışan kadın, erkek ve çocuklar ; hemen arkalarında yeri göğü inleten küheylan gibi atlarla sert, cesametli, iri yarı, hayvan postlarıyla bezenmiş, hafif gözleri çekik adamlar gözdağı vermek istercesine bağırıyor önüne kattıklarını kılıçtan geçiriyorlardı. Ben ise anlamadığım bir şekilde bu kargaşanın ortasına düşmüştüm.
You may also like
Slide 1 of 10
Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı} cover
CEVAP 1979 cover
Kimsiniz?/Texting  cover
MAFYANIN KÜÇÜK TUTSAĞI cover
Şemsiye (Yarı Texting) cover
Küçük Bir Işık  cover
ASKERİM;)/TEXTİNG  cover
Gerçek Ailem-Gece cover
Sahil kenarı // BXB cover
Patron cover

Bir Moğol Hikayesi- Hülagü Han {Tamamlandı}

45 parts Complete

(bxb) Eceli gelmeden ölmek nedir bilir misiniz? Hayatın yavaş yavaş anlamını yitirmesi ve yaşadığımız olayları o veya bu sınıfına koyamayıp yaşarken ölü konumuna düşmek? İşte bu sessiz sedasız intihar etmektir. Çok iyi hatırlarım babam başkalarına sert davranırdı. Annemse başkalarının acılarını paylaşırdı. Bugün ise annem öldü babam da bulduğu bir kadınla çekip gitti. Neden beni almadı diye sorarsanız da sebebi lanet bir "homo" olduğum için. Bu eşcinsellik yüzünden duymadığım hakaret ve yemediğim dayak kalmamıştı. Evden, çevreden hatta okul arkadaşlarımdan bile!.. Şimdi de bana babamdan yadigar kalan o sertliği kendime yönelttim. Babam gibi çektiren de annem gibi çeken de ben oldum. Ve hikayemin kapanış sahnesi olarak kalbim paramparça kırılmış ve taş gibi katılaşmış şekilde bu dünyayı terk ediyorum... En azından ben öyle planlıyordum ama öldürmeyeni Allah öldürmüyor derler ya. İşte tam olarak başıma gelen bu oldu. Kendimi attığım uçurumda yaşamımın son bulmasını beklerken ; yürekleri allak bullak eden, göğü parçalayan tiz çığlıkların arasında bulmuştum kendimi. Yerde yatan cesetler ardında kaçışan kadın, erkek ve çocuklar ; hemen arkalarında yeri göğü inleten küheylan gibi atlarla sert, cesametli, iri yarı, hayvan postlarıyla bezenmiş, hafif gözleri çekik adamlar gözdağı vermek istercesine bağırıyor önüne kattıklarını kılıçtan geçiriyorlardı. Ben ise anlamadığım bir şekilde bu kargaşanın ortasına düşmüştüm.