Bir daha asla ağlamamaya yemin ettim şarap kokan avuçlarına. Papatyalar dikilmiş bileklerin dokunurdu burnuma, böylece hayır diyemedim canını acıtacak soğuk mezarlara, sonrada düşünmeden kendimi dirice gömdüm yaralanmış koynuna.
"Deruni'm bırak," sözleri çıkamadı günahkar ağzımdan. Oysaki karanlığın bile kalktığı, uçuk yalazları aydınlatan sen, kusursuz bir inci gibi kolye oldun boynumda. Ben ise çekip kopardım onları, hepsi bulandı çamurlu topraklara, oynaştı şeytanlar beyazlığa...
Ardından pişmanlıkla tanıştım, en büyük dostum oldu ölmüş sol tarafıma. Toplayıp öptüm her bir inci tanesini, sakladım hepsini bizim rengimiz olan sarıya batmış sandığa... Son nefesimde bir teşekkür yazdım, tuzlu suya bulanmış kağıda ve havaya doğru ateşlere sardım sonsuz aşkımıza.
▬ 30.09.2018/? ▬