"Artık ağlamayı kes pislik cadı! Heyyy.Bir dakika bileklerine ne yaptın sen!?" Kaptığı bileklerimi kolundan sıyırarak kafamı tekrar dizlerime gömdüm ve ağlamaya devam ettim.Berbat hissediyordum.Daha önce bu kadar ağladığımı da hatırlamıyordum zaten.Issız depoda sadece ikimiz vardık.Bir süre öyle ayakta durdu.Burnundan soluyuşlarını duyabiliyordum.Dizlerini kırdı ve o da yanıma eğildi. "Neden böyle aptalca birşey yaptın?" dedi ve tekrar bileklerimden beni yakaladı. "Sorumlusu sensin.Hayatımı mahvettin Emre.Sen tam bir aptalsın! Duydun mu beni! Gerizekalısın sen! Sadece sıradan kızların duygularıyla oynayan adinin tekisin! Emre Demir,Kulaklarını aç ve beni iyi dinle! Senden nefret ediyorum! Anlıyor musun! Nefret ediyorum! Bir gram sevilmeyi hak etmiyorsun! Ben senin gibi birine mi aşık olmuşum! Kendime de acıyorum! Defol git artık! Çık hayatımdan! " Sesim depoda acayip bir şekilde yankılanıyordu.Tam bir hafta boyunca burada kalmıştım ve o küçük beyinsiz beni bulmuştu.Ağlayarak konuşuyordum.Gözlerimin kıp kırmızı olduğuna bahse girerim. "Git artık! Seni görmek bile istemi-" neye uğradığımı şaşırmıştım.Benimle onun arasındaki mesafe sıfıra inmişti.Dudaklarıma yapışmıştı ama artık böyle şeylere kanamazdım.Her seferinde üzülen yine ben oluyordum.
1 part