Gözlerim şaşkınlıkla aralanmıştı. Gördüğüm bu oda benim için inanılmazdı. Hatta inanılmazdan daha öteydi. Bakışlarım odayı tavaf ederken yanımda ki yüze kısa bir bakış attım. "Bu oda..." konuşacak halim yoktu. Allahım bu bir kabus olmalıydı. "Bu oda ben dolu. " dedim zorlanarak. Duvarlar da yapıştırılmış resim parçaları benim resmimlerimden başkası değildi. Benim en sevdiğim renge boyanmış oda, benim en sevdiğim koku kafayı yiyeceğim. Gözleri gözlerime odaklıyken benim yaptığım tek şey bu saçmalıklara anlam vermekti. İleriye doğru ilerleyip parmağını bir resmin üstüne bastırdı. "Baksana ne güzel sarıldın ona bana da böyle sarılacak mısın?" Başka bir resime geçip "Yüzme dersinden korktuğunu çünkü yüzme bilmediğini..." "En büyük hobinin yıldızları izlemek olduğu..." "Bisiklet kullanırken yüzünde ki o gülümsemeyi... " Söylediği şeyler kesinlikle doğruydu. Şuan beynim durmuştu belkide yanmıştır."Ben seni senden daha iyi tanıyorum."buna şuan inanabilirdim. "Kimsin sen?" dedim. Yanıma gelip elini yanağıma değdirdi. "Benim kim olduğumun bir önemi yok bu saaten sonra sen benimsin." dedi. Korkuyordum ,benim hakında herşeyi bilen bu adam beni korkutuyordu. "Seni istemiyorum." dudaklarından zorlanarak iki kelime çıkmıştı. Gamzeleri ortaya çıkacak şekilde gülümseyip "Seninle birlikte yanacağız ,senin cehennemin benim güzelim benimle yanmaya ne dersin?"