"Burdasın..." "Burdayım." Çatılmış kaşlar,sert ses,tehlikeyle parlayan sarı gözler. Dipper şeytanı gerçekten özlemişti. Eli kendinden bağımsız sekilde havalandı ve şeytanın aynadaki yansımasına dokundu. Önce yanağını okşadı parmağının ucuyla. Sonra bütün yüzünü turladı. Dudaklarına geldiği sırada şeytanla bakışlarını kesmeden onları da okşadı. Bill gözlerini kapattı,Dipper heyecanla derin bir nefes aldı. "Aynadan dokunarak bile beni bu hale getirmen fazla adaletsiz." Cevap vermedi Dipper. Tek istediği 2 haftadır rüyasında bile görmediği sevgiline bakmaktı. "Kötü görünüyorsun. Yemek yemedin mi?" Dipper sevgilisinin cevabı bildiğini tahmin ettiği için yine cevap vermedi. "Odanda yiyecekler var. Onları ye. Zayıflamışsın." Gözlerinin dolduğunu hissetti Dipper. Onu bu kadar özlemesi fazlaydı. "Unuttun mu," dedi şeytan zoraki bir gülümseme ile. "Beni sen kovdun." 'Onu ben kovdum' Suçluluk ve özlem her bir yanını sardığında genç oğlan kapattı gözlerini. Suçlu hissetmemesi gerektiğini bilmesine rağmen buna engel olamıyordu.