Bir hayatın içine edilmişken, daha da içine edilmesi ne demek bilir misiniz? İşte bu hikayede, umutsuzlukların üst üste geldiği bir anda, sınıf değiştirme cezasıyla başlayan, Azra'nın yeni hayatını okuyacaksınız. Azra'nın yeni sınıfına gitmesiyle, hayatına renk mi gelecek? Ya da eski hayatından daha beter bir hal mi alacak, belirsiz bir şey ama taş kafalıya ya sırılsıklam aşık olacak yada ona olan nefretinden dolayı eski yaşadıkları anıları gözü önüne gelerek, ona aşık olsa bile sadece uzaktan bakmayla yetinecek. Taş kafalıyla birbirlerine sinirlenmeleriyle, yakınlaşmış oldukları bir fotoğraf, okuldakiler tarafından yanlış anlaşılmasıyla, Azra'nın Azra olan adını AZMAN' a çıkaracak. O fotoğraf olayından sonra herkes Azra'ya AZMAN diye seslenecek ve aşağılayacaktır. Kapak tasarimi kbra99 a aittir ...
Bir mahalle. İki kadın. Ve yavaş yavaş içeri sızan yepyeni bir hayat...
Hüma ve Miray, geride bıraktıkları onca karmaşadan sonra küçük bir mahalleye taşınırlar. Yenimahalle; sokaklarında çocuk kahkahaları, balkonlarında çiçekler, pencerelerinden umutlar süzülen bir yerdir.
Burada, tozlu raflardan silinmiş bir hayalin peşindedirler: Bir pastane. Küçük bir dükkan, büyük bir başlangıç.
Ama bazen hayat, tam da en sessiz anlarda başlar. Fırın kokularının arasına anılar karışır, mahalleye sinmiş sesler kalbin içine işler. Camdan içeri yalnızca güneş sızmaz; geçmişin gölgeleri, geleceğin ihtimalleri ve belki... bir çift göz de o camın ardında bekler.
Bu, acele etmeden anlatılan bir hikâye.
Yavaş yavaş.
Tıpkı mutluluk gibi...