Soğuk, tenime içimi ürpertecek kadar etki yarattığında, boş sokakta ayakkabımın topuk sesleri yankılanıyordu. Eve bu kadar geç geldiğim için anneme ne bahane bulacağım bir yana , acayip bir şekilde tırsıyordum. Sessizlik sinirimi bozmaya başlamıştı. Derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklattım. Dudağımı ısırıp etrafa bakarken karşı villadan bir gölge hızla geçti. Nefes alış verişlerim yavaş yavaş hızlanırken kapıyı biraz daha hızlı çaldım. Lanet olsun ! Gölge , sanki benim gölgemmiş gibi yine belirirken bu sefer ciddi ciddi kapıyı yumrukladım. Açılsana be! Birden bire gölgenin sahibi karşımda belirince çığlık attım. Ancak Ağzımı kapattığı için sokakta küçük bir kız çocuğunun çığlığını andıran tiz bir çığlık yankılandı . İşte bu sefer yandım. Soğuk metal , tenime geçti ve canım o kadar yandı ki ölmek istedim. Ancak tam o anda birşey oldu. Metalin çekilmesini beklerken çekilmedi. Uçuşan gece kuşları havada asılı kaldı. Arkamdaki adamın nefesi hissedilmiyordu. Ne oluyor?