"Sen," dedi mimiklerini sabit tuttuğu çehresiyle. "Bana yürümüyorsun," dediğinde başımla onayladım. Hevesli bir baş onayı olmuştu bu, çünkü artık beni anlar gibi bir hali vardı. "Bana koşmuyorsun da," dediğinde gülümseyerek salladım kafamı bu sefer. Allah'ım sonunda ona takıntılı olduğum düşüncesinden sıyrılmıştı!
"O zaman," dedi dudaklarını kıvırarak. "Sen bana depar atıyorsun."
"Ha," sesi çıktı ağzımdan kabaca. Ağzımın yere düşeceğini hissediyordum şaşkınlıktan. Gözlerimi kırpıştırdım kıvrak dudaklarına karşın. "Bak," Sakin kalmaya çalışıyordum ama en etkili yol onun teniydi o yüzden nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle dizinden sarkıttığı elini tuttum. Sinirin hücrelerimden koşar adım kaçışlarını hissederken memnun kalmıştım. "İstediğini düşün ama yanında kalmama izin ver."
•Başlangıç tarihi: 13.10.2018
Bir adamla tanıştım. Bana dokunduğu zaman tüm acımı alıyor.
Hedefleri için gözünü karartmış olan Alin, bir yıl daha sınava çalışma kararı alır. Her şeyi bir kenara bırakmış, yalnızca derslerine odaklanmışken, kütüphanede tanıştığı bir adamla sınırlarını koruyacak mı yoksa yıkacak mıydı?
•
Arkamı döndüm ve apartmanın girişine doğru ilerledim. Kapıyı açmak için bir hamle yapacakken sesini duydum. "Alin!"
Omzumun üzerinde ona baktım. Dudaklarındaki o güzel kıvrılma görülmeye değerdi. "Sevgilim veya bir flörtüm olursa, bu yalnızca sen olursun."