Bahar'ın mezarı başına çökmüş kendine lanet ediyordu Yavuz. Bütün bunlar onun suçuydu. Hepsi onun yüzünden olmuştu. Sevdiği kadın onun yüzünden vurulup ölmüştü. Yavuz bunun vicdan azabıyla kavrulurken, içindeki tarifsiz acı kül ediyordu onu. Sevdiği kadının yerine onun toprağına sarılmak, içini buz kestiriyordu. Yaşamak için bir amacı yoktu artık. Bahar'ı yoktu, mesleği yoktu. Yaşayan bir ölüye dönmüştü. Canlı cenazeye dönmüştü artık. Acıları dinsin istiyordu. Sevdiğine kavuşmak düşüncesiyle yanıp kavruluyordu. Ama ona bile izin vermemişlerdi. Yaşarken öldürmüşler ama gerçekten ölmesine izin vermemişlerdi. Yavuz'un artık tek bir istediği vardı. Vuslat.. Sevgiliye vuslat. Bir an önce Bahar'ına kavuşmaktan başka bir şey düşünmüyor, başka bir şey istemiyordu artık... 🥀 Bahar gözlerini açtığında düşündüğü tek şey Yavuz'du ama duymayı hiç ummadığı şeyler duymuştu. Sevdiği adam onu öldü sanıyordu. Yavuz, Bahar'ın acısıyla yanıp kavruluyordu. Dahası Yavuz da ölmüştü. Yaşatmak için öldürmüşlerdi onu da. Bahar, Yavuz'un acı çekiyor oluşuna kahroluyordu. Onun iyiliği için katlanmak zorundaydı buna. Tek tesellisi sevdiği adamın hayatta olmasıydı. Ona kavuşacağı, sıkı sıkı sarılıp kokusunu içine çekeceği anın özlemiyle bekliyordu. Sevgiliye kavuşmayı, vuslatı bekliyordu... 16/11/18 💕
201 parts