'Herkes zirveye tırmanırken ben zirveden düştüm. Herkes çalışırken ben sadece eğlendim. Herkes ter dökerken, ben sadece güldüm. Şimdi, orduda sıradan bir kaptan oldum. Hayat bana acımasız davranmadı, kaderimi kendim yazdım! Bir defa daha yazmak isterdim, bu defa olması gerektiği gibi!' inatla, hırsla hatta öfkeyle söylediği sözler anlamsızdı. Çoktan bir grup asker, uzakta parlayan zırhını görmüş ve biraz ganimet umuduyla ona yaklaşmaya başlamışlardı. Güneşin önüne uzanan bir baş gördü, dişleri sararmış, bir kaç tanesi dökülmüş, sakalları bir parmak uzunluğunda olan çirkin yüzlü bir adam küfür ederek mızrağını kaldırdı ve acımasızca yüzüne sapladı. Acı akıl almaz seviyedeydi, ilk hamlede ölmemişti çünkü asker mızrağı başına değil, ağzına saplamış, tam delemediği için öldürememişti. Göğsünden yayılan sıcaklığı hissetti. Acıyla bakan gözleri genişledi, 'Bu şey, babamın bana 16 doğum günümde verdiği antik kolye değil mi ? Neden bedenimi ısıtıyor?' Fakat daha fazla düşünme zamanı olmadı, asker mızrağını çekti, bu sefer tam saplaması gereken yere sapladı. Kapak sonradan düzenlenecek! BİLGİLENDİRME: +16 YAŞ VE ÜZERİ!!! BU KİTAPTA HİÇ BİR HAYVANA ZARAR VERİLMEMİŞTİR! KİTAPTA YAZANLARI LÜTFEN EVDE DENEMEYİN! BU KİTAPTA GEÇEN KİŞİ VE KURUMLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.
200 parts