Hayatım normaldi, ona aşıkken, onunla oturup konuşmadan, içini bilmeden her şey normaldi. Doğan Alas, hissedemediği her acıyı onun yerine hissetmeyi öğreniyorum. Sıradan geçen günlerim, okula gelip beni almasıyla bitmişti. Biz yaklaşmıştık ya birbirimize, her şey bize karşıydı şimdi. "Bana acıma," dedi fısıltı halinde. "Ben buyum işte." "Bende tam bu haline aşığım işte." dedim aynı şekilde. Gülümsedi, son zamanlarda gördüğüm o soğuk gülümsemeydi bu, içimi ısıtan. "Bana hissetmeyi öğret, bana ağlamayı öğret, bana nefreti öğret." Keşke elimde olsaydı. "Öğrenemesen bile senin yerine hepsini hissedeceğim." "Karşılıksız değil. O kalbinin, bana hissettikleri hiç karşılıksız olmadı. Öğret bana, sahiplenmeyi öğret." "Bedeninde olan bu hissizlik, kalbini ele geçirmediği sürece biz öndeyiz." Elimi kalbine koydum. "Orası hissiz olamaz, biz kazanacağız."