Herşey sabahleyin masamdaki o simli toza benzer şeyi gördüğümde değişmişti.
Birden kendimi başka bir yer, başka bir boyutta buluverdim. Neresiydi burası, neden buradayım?
Yapmam gerekeni öğrendikten sonra kendimi "Akulya" diye bir evrende buldum ve nereden başlamam gerektiğini uzun uzun düşündüm.
"Neyse ki benim 'küçük' -Sihirli Sincabım-
(Onu yarattığım günden beri) hep yanımdaydı. Öyle küçük dediğime de bakmayın, evet avucuma sığacak kadar küçük ama tam 4 kilo!"
Bu yolculukta öğreneceğiniz en önemli şeylerden bir tanesi de yalanın; iyi anlamda olsun kötü anlamda olsun, tüm evrenlerin canlıları, istemese bile bir gün kullanmak zorunda kalacağı bir şey olmasıdır.. Ama yalanı "dozunda" kullandığın sürece kimseye zararı olmaz, aksine yararı olur, unutmayın..
Her neyse, amacım size ders vermek falan değil..Devam.
"Ama ne yapacaksın? Ajan olmanın ilk kuralı da iyi yalan söylemektir..Tabi bir sağ kol da şart!! Bende de her ikisi olduğuna göre; Akulyadaki gizli görevim için beni durdurabilecek kimse yok!"
Onun dışında..
O kim mi? Okuyup öğrenmeye ne dersin?
17 yıllık hayatını geçirdiği ailesinin öz ailesi olmadığını öğrenen Umay'ın hikayesini anlatıyoruz.
Klasik bir aile kitabı olabilir ama çok daha güzeli.