Story cover for BANA ADINI FISILDA ( ASKIDA)  by medihatann__
BANA ADINI FISILDA ( ASKIDA)
  • WpView
    Reads 182
  • WpVote
    Votes 12
  • WpPart
    Parts 4
  • WpView
    Reads 182
  • WpVote
    Votes 12
  • WpPart
    Parts 4
Ongoing, First published Oct 25, 2018
Siz hiç, Akıl Hastanesinde yatan bir Psikopata aşık olabilir miydiniz? 


 ***                       ***                           ***


Elini yumruk yapıp başını öne eğdi. 

 "Bunu kendine neden yapıyorsun? " 

Beni umursamayıp gözlerini pislikten görünmeyen zemine odakladı. Ellerini başının arkasında bağlayıp dizlerini kendine doğru çekti. Yine kendini kasıyordu. Yine kendi canını yakıyordu.

 Eli pantolonunun cebine gittiğinde ne yaptığını anlamaya çalıştım. Cebinden çıkarttığı paslanmış jileti görmemle kalbime saplanan binlerce oku umursamadan tüm gücümle bağırdım. 

"Hayır. Bunu sakın yapma. Acı çekiyorum görmüyor musun? Y-yapma. Daha değil. Şimdi değil." 

Çaresizce bağırmaktan başka bir şey yapamıyordum. Aklım durmuştu sanki, düşünemiyordum. Bileğini kaldırıp jileti bileğinin tam üstüne getirdi. Gözlerimden sicim gibi yaşlar akmaya başladı. Birden bana en son söylediği o cümle yankılandı tüm zihnimde. 

"Eğer seni düşünmeyip  intihara kalkışırsam, sakın korkma ve bağırma. Sadece... BANA ADINI FISILDA . "
All Rights Reserved
Sign up to add BANA ADINI FISILDA ( ASKIDA) to your library and receive updates
or
#22kördüğüm
Content Guidelines
You may also like
AZE by kelebekleroldu1
19 parts Ongoing
"Tahsin amca kim bu herif?" diye sordum. Kara gözleri avına odaklanmış bir aslan gibi keskince benim ürkek yeşillerime odaklıydı. "Behzat Kıvançlı'nın büyük oğlu Halil İbrahim Kıvançlı." dedi sesinde bariz bir gerginlik vardı. Benim tanımadığım bu adam etrafımdaki herkesi fazlasıyla germiş durumdaydı. "Onlar Karadenizli değiller mi? Ne işi varmış bu topraklarda?" diye sordum. Gözlerimi zar zor kopardım kara gözlerinden. Göz göze geldik Tahsin amcayla, "Onun olanı almaya gelmiş babandan, öyle diyorlar..." Anlamaz bir şekilde kaşlarımı çattım, "Onun olan ne varmış burada acaba? Bizim topraklarımızda hükmü geçmez onun!" dedim çirkefçe. "Benim hükmümün geçmeyeceği bir toprak yoktur küçük hanım." Arkamdan duyduğum sesle irkildim, bu kalın ve sert ses Halil İbrahim denen adama ait olamazdı değil mi? Tahsin amcanın gözlerinden dehşet geçti, arkamdaki adamın önünde hemen ellerini birleştirip başını eğdi ne oldu bilmiyorum ama sessizce yanımızdan sadece birkaç adım ayrılıp bizi baş başa bıraktı ama hala köşede tetikteydi. Cesaretimi toplayarak döndüm ona. Yakın mesafeden gördüm kara gözlerini şimdi daha bir karanlık bakıyordu. "Topraklarınızda gözüm yok. Ben benim olanı almaya geldim." dedi karanlık çıkan ses tonuyla. Yutkundum, sesimin titrememesine özen göstererek, "Senin olan neymiş?" diye sordum. O an gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. "Aze, Aze diye bir kadın. Bey kızı Aze derlermiş buralarda ona." Gözlerim istemsiz irileşti, buzlu suyun içine düşmüş gibi titredim. Aze kızdım ben. Yüreği yiğit, gözleri güleç Aze kızdım... Bey kızı Aze derlerdi bana. *** BU KİTAPTA GEÇEN OLAYLAR VE KİŞİLER TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA ALAKASI YOKTUR.
You may also like
Slide 1 of 10
Camdan İçeri Sızan cover
BALLICA MAHALLESİ cover
MEHİR(Gerçek Ailem) cover
Abilerim cover
Bin Acı Bir Merhem/ Texting  cover
ASYA cover
AŞK ÇİÇEĞİ  cover
Yan Dairedeki | texting cover
ASENA cover
AZE cover

Camdan İçeri Sızan

39 parts Ongoing

Bir mahalle. İki kadın. Ve yavaş yavaş içeri sızan yepyeni bir hayat... Hüma ve Miray, geride bıraktıkları onca karmaşadan sonra küçük bir mahalleye taşınırlar. Yenimahalle; sokaklarında çocuk kahkahaları, balkonlarında çiçekler, pencerelerinden umutlar süzülen bir yerdir. Burada, tozlu raflardan silinmiş bir hayalin peşindedirler: Bir pastane. Küçük bir dükkan, büyük bir başlangıç. Ama bazen hayat, tam da en sessiz anlarda başlar. Fırın kokularının arasına anılar karışır, mahalleye sinmiş sesler kalbin içine işler. Camdan içeri yalnızca güneş sızmaz; geçmişin gölgeleri, geleceğin ihtimalleri ve belki... bir çift göz de o camın ardında bekler. Bu, acele etmeden anlatılan bir hikâye. Yavaş yavaş. Tıpkı mutluluk gibi...