Yaptığın hata affedilmezdi... Kader hiç bir zaman bir hatanın telafisine müsaade edecek kadar iyi olmamıştı. Hata hayatın içinden bir yoldu. Ve geri dönüşü olmazdı. Kader yaşattığını yaşatmadan öldürmezmiş insanı. Ama sen yaşama nefes... Bu acı kaldırılabilir bir acı değil... Diye fısıldadı adam. Ne kadar acımasız olmak istesede olamazdı. Aşk her şeyi affetmezdi evet. Ama acımasızlık kaldırmazdı. Kadın o kapıdan çıkarken adamı bir vazo gibi kırmıştı. Ve hiç bir çiçek kırık bir vazoda hayata tutunamazdı. Acıyı hissetmenin en farkedilir yolu o tebessümün yerini nasıl kuru dudaklara bıraktığını farketmekten geçerdi. Yıllar geçiyordu. Her akşam kadının evde olmadığı gerçeği ile ışıkları söndürüyordu adam. Yoruluyordu. Umut etmek yorardı insanı. Ve kadın geri döner. Her giden bir gün döner ya... Bu hikayede de kadın gitti ve geri döndü. Kapıyı çaldı. Ama o yıllar önce o kapının ardında biri bırakmamıştı. Ne yazık... Zamanın en büyük kazığı asla geri dönüşü olmayan hatalar yaptırmasıydı... Kadın gidince adam biter ... Bu hikayede adam bitince kadın gitti... #1-Terkedilmişlik